Vallahi oldum... Şaka değil. Hani geçen yıl Tekin Akmansoy hocam, hayatının hatasını yapıp, beni "Göktaşı" oyununun kadrosuna katmış, ben de oyunculuk konusundaki yeteneksizliğime aldırmadan, önce Cemal Reşit Rey, sonra da Ankara Büyük Sahne'de "oyuncu taklidi" yapmıştım ya, demek ki Tekin Ağabey akıllanmamış, beni aldı bu kez de oyunun televizyon versiyonunda oynattı... Bugün NTV ekranlarında saat 14.20'de (tekrarı cumartesi 09.20'de) yayınlanacak "Sahne Klasikleri" nde, özellikle genç oyuncu adaylarının beni izlemelerini tavsiye ediyorum. İzlesinler ki, oyunculuk nasıl "yapılmaz" görsünler. İzlesinler ki, tam tersini yapsınlar. Ama gelin görün ki, benim sahnem sadece bir prova ve bir tek çekimle tamamlandı. Ya Tekin Ağabey ile yönetmen kızı Arzu Akmansoy bana daha fazla tahammül edemeyeceklerini anlayıp, kısa kestiler ya da şahane oynadım... Bana sorarsanız, "A" şıkkı!.. Hani biz buradan dizilere kuşbakışı "Şu iyi oynadı, bu fena değildi" filan diye ahkâm kesiyoruz ya, Allah verdi işte cezamı... Bir kez daha oyunculuğun ne kadar güç şartlar altında gerçekleştiğini yerinde gördüm. Mekân, çekim için idealdi ama sağlık şartları için felaket... Restorasyon aşamasında bulunan yarı inşaat halindeki İstanbul Sanat Merkezi'nde çektik. (Bir ara üst kata çıkıp, Ezel'in evindeki bir sahneye sızmak istedim ama o gün çekimleri yokmuş.) Çekim ekibi farelerle muhabbette... Hani neredeyse kablo, ark filan taşıtacaklar, o kadar yani... Üzerimize kar gibi toz yağıyor. Çekime siyah takım elbise ile girdim, Dalmaçyalı gibi çıktım. Bir ışığın kurulması bir saat... Sesli çekim. Hani öyle "Montajda, dublajda kurtarırız abi" durumu da yok. Allah, televizyona dizi çekenlerin tümünün aklını korusun. İzleyip, çala kalem girişen eleştirmen tayfasına da insaf ve vicdan ihsan eylesin... Oyuna gelince: 20. yüzyılın en önemli tiyatro yazarlarından İsviçreli Friedrich Durenmatt'ın "Göktaşı" adlı oyunu, öldüğü hastanede yeniden dünyaya gelen Nobel ödüllü ünlü yazar Wolfgang Schwitter'in hikayesini anlatıyor. "Schwitter" rolünde, daha önce aynı rolü sahne üzerinde de canlandıran duayen oyuncu Tekin Akmansoy'u izleyeceğiz. "Auguste" rolünü Güneş Berberoğlu, "Hugo"yu Toprak Sergen oynuyor. "Rahip Lutz"u Beyti Engin ve "Muheim"i de Hakan Güneri canlandırıyor. Oyunda ayrıca Tuğçe Şartekin, Serkan Çetinkaya, Fikret Urucu, Zafer Erdaş gibi isimler de var. Bendeniz ise yazarın yayıncısı "Köppe" rolünü mahvetmekle meşgul olacağım. Oyunu sahneleyen tiyatro topluluğunun rejisörünü ise Ege Aydan canlandırıyor. Demedi demeyin. Bugün "Göktaşı" olup, NTV ekranına düşeceğim. Canını seven, kaçsın!..