Star'da iki yeni program başladı. İkisi de güldürü odaklı yarışmalardan oluşuyor. Biri "Gülmek Yasak", diğeri ise "Karışık Aile" adını taşıyor. "Gülmek Yasak" güldürü sanatçılarının, sıradan insanları en kısa sürede güldürmelerine dayanıyor. Ama ne yalan söyleyeyim, ben bir televizyon izleyicisi olarak yıllardır sevdiğim, takdir ettiğim oyuncuların, insanları güldürmek adına kendilerini kasıp, adeta şaklabanlık yapmalarına, bir gülümseme için kendilerini yerden yere atmalarına gülemiyor, sadece üzülüyorum. Eğer amaç; güldürünün "zor bir zenaat" olduğunu göstermekse, bunun çok daha yaratıcı, keyifli ve sanatçıyı yücelten formülleri olmalı diye düşünüyorum. Güldürü, planlı bir sahne şovunun akışı içinde ya da bir senaryo dahilinde gerçekleştiği zaman sanatsal bir değer ifade ediyor. Ama "Ben seni mutlaka güldüreceğim" sığlığında, "gıdıklama odaklı" bir "iddiaya" dönüştüğü zaman ne yazık ki aynı keyfi vermiyor. "Karışık Aile"ye gelince: Ekip, müthiş. Türkiye'nin en neşeli kadınları bir araya toplanmış. Nilgün Belgün, Tulu Çizgen, Ayşen Gruda ve Oya Aydoğan'a sunucu olarak bir de Hande Ataizi eklenince insanın beklentisi yükseliyor. Bu nedenle olsa gerek, ilk böllüm bana biraz yavan geldi. Duyduğuma göre ikinci bölüm çok daha neşeliymiş. Bu arada "Karışık Aile"nin yapımcılarına bir önerim var: Malum, bu yarışma, stüdyoya karışık halde gelen iki ailenin gerçek üyelerini birbirinden ayırmayı hedefliyor. Naçizane ricam şu: Biz televizyon izleyicileri olarak haftalardır çözemedik. Bir hafta stüdyoya "Aşk-ı Memnu", "Yaprak Dökümü" ve "Unutulmaz" ailelerini alıp, ilmek ilmek çözseniz de, hep birlikte "Kim kimin nesidir, kimin fesidir" bir anlayabilsek...