Domuz gribi, GDO'lu gıdalar gibi toplumun büyük bölümünü ilgilendiren sağlık sorunları gündeme yerleşince, ekranlardaki sağlık programlarının sayısı da arttı. Benim sağlık programları içinde iki favorim var. Biri; yıllardır aynı ciddi ve sorumlu çizgisini koruyarak ekranlarda varlığını sürdüren "Medikal" programı. Esra Kazancıbaşı'nın Habertürk'te sunduğu program gerçekten de sağlık bilgileri açısından gayet doyurucu. (Cumartesi 12.10 ve 16.10, pazar 16.10'da yayınlanıyor) Sağlık programları içinde televizyon dilini en iyi kullananlardan biri de Kanal D'deki "Doktorum" adlı sabah programı. Zaman bulursam, göz atmadan geçmiyorum. Bunlara son zamanlarda Star'da yayınlanan "Doktor Öz Show" da eklendi. Her ne kadar ABD'de yayınlanan programın Türkçe çevirisi olsa da Doktor Mehmet Öz'ü izlemek son derece keyifli ve yararlı. Bunların yanısıra CNN Türk'te Leyla Ataman'ın sunduğu "Check Up" ve Elif Ilgaz'ın sunduğu "Yaşama Sevinci" ile SKY Turk ekranlarında Gülay Userbay tarafından sunulan "Sağlık Hattı" da ekran başındakilere "vizite ödemeden" sağlık hizmeti sunuyor. Bazı özel hastanelerin gizlice sponsor olduğu ve o kuruluşların doktorları tarafından sunulan bir kaç programı da bu kategoriye dahil edebiliriz. Aslında sağlık hizmetlerinin bir türlü genelleştirilemediği, sosyal sigorta şemsiyesinin sürekli yırtıldığı bir ülkede sağlık programlarının sayısının artması ve içeriğinin de çeşitlenmesi gerekiyor ama bunu engelleyen finansal bir zorluk var: Televizyonda ilaç reklamlarının yasak olması. Eğer bu konudaki mevzuat biraz gevşetilirse, sağlık programlarının sayısı da pıtrak gibi çoğalacak. Bu arada www.sagliklierkek. com adlı sağlık sitesi, bendenizi Türkiye'nin en sağlıklı erkekleri kategorisine dahil edip, bir röportaj gerçekleştirdi. Varsa meraklıları, "Nazar değmesin" demeyi de ihmal etmeyerek, göz atabilirler.