Pazar gecesi National Geographic kanalında bizim "Kardelenler" belgeselini gururla izledim. Belgeselin birkaç ay önce gerçekleştirilen Türkiye galasındaki izlenimlerimi bu sütunlarda sizlerle paylaşmıştım. Turkcell'in desteği ile tüm engellere rağmen hayata geçirilen belgesel, yine büyük olanaksızlıklarla ama aynı oranda büyük bir inanç ve inatla gerçekleştirilen muazzam bir sosyal sorumluluk projesinin hikayesini tüm dünyaya anlatıyordu. Anadolu'daki okuma hevesli genç kızlara eğitim olanaklarının sunulması ve o kızların da topluma faydalı bireyler haline dönüşmesini anlatan belgesel, Türkiye'nin zaman zaman örselenen imajını cilalayan muhteşem bir eser olarak ekrandaydı. Zira Avrupa Parlamentosu'nda Türk kızlarının 12 yaşında "sünnet edildiği" bile konuşulmuştu. Kardelenler'in göz kamaştırıcı hikâyesinin özellikle bir yabancı fotoğrafçının gözünden dünyaya aktarılması ise inandırıcılık katsayısını fazlasıyla artırıyordu. Belgeselin jenerik yazıları ekranda aşağı doğru süzülürken aklıma Türkan Saylan geldi. O sırada yağan yağmurun, bulutlar üzerindeki Türkan Hoca'nın mutluluk gözyaşları olduğuna inandım...