TRT, bir yandan kanal ve program yelpazesini genişletirken, diğer yandan yazılı basında da hamle üstüne hamle yapıyor. Kurum'un aylık yayınladığı Tele-vizyon dergisinin ardından bu ay da Radyo Dergisi okurlarıyla buluştu. Dergiyi elime alıp, sayfalarını karıştırırken, 15 yıl önceki anılarım canlandı. 1995 yılında Türkiye'nin profesyonel anlamdaki ilk radyo dergisini hazırlamıştım. Özel radyoculuğun ivme kazandığı o günlerde radyoları, yöneticilerini, DJ'lerini tanıtıyor, tıpkı televizyon kanalları gibi dakika dakika radyo istasyonlarının program akışlarını veriyorduk. Dergi hem büyük ilgi gördü hem de tepki aldı. Radyo dinleyicileri; hayallerinde bambaşka kişiler olarak canlandırdıkları spikerleri, sunucuları, programcıları dergi sayfalarında ete kemiğe bürünmüş olarak görünce, çoğunlukla hayal kırıklığına uğramışlardı. Bizleri, "radyonun büyüsünü bozmakla" suçladılar. Ama yine de Dalga FM adındaki o radyo dergisi, kariyerimde çok önemli bir kilometre taşı olmuş, bana son derece keyifli ve gururlu günler yaşatmıştı. TRT'nin Radyo Dergisi girişimini çok olumlu buldum. Unutulmamalı ki, önce "ses" vardı!.. Ve en "geniş" ekran, insanın hayal gücüydü...