Bu hafta Yaşamdan Dakikalar'a bir kez daha Musa Kart'ın enfes çizgileri damgasını vurdu. Üstat, bu kez programın karakterlerinin tatil kaçamaklarını ve kaytarmak için uydurdukları mazeretleri hicvetmişti. İlk karede Haşmet Babaoğlu, Çeşme'nin derinliklerinde dalarken resmediliyordu. Bir balık, Haşmet'in kulağına, "Yaşamdan Dakikalar'ın çekimi varmış. Hıncal Abi çağırıyor" diye fısıldıyordu. Haşmet, suyun dibinde mazeretini bildiriyordu: "Gelemem, İstanbul'da nem oranı çok yüksek..." Hıncal ağabey bu kez Sunay Akın'a sesleniyordu... Oyuncak müptelası Sunay'ın kucağındaki Pinokyo, burnunun uzamasına aldırmadan yanıt veriyordu: "Sunay Bey şu anda toplantıda, gelemez..." Hıncal Uluç son bir gayretle bu kez Nebil Özgentürk'ü çağırıyordu. "Gelemem, şu anda Adana belgeseli çekiyorum" diyen Nebil, elinde kamera, mangalda pişirdiği Adana kebabına zoom yapmaktaydı. Hıncal Uluç bu kez Musa Kart'a soruyordu: "Musa, ne çizdin bu hafta?" Musa Kart, "40 derece ateşle yatıyorum" derken, yaz güneşi altında elinde kokteyli ile şezlongda güneşlenen Musa Kart görüntüsü ekranı kaplıyordu... Nebil Özgentürk, programın sonlarına doğru bu animasyonu bir kez daha ekrana getirirken "güneş çarpması" etkisinde gibiydi: "Genel istek üzerine bu görüntüleri tekrar ekrana getiriyoruz..." Sonradan programın banttan yayınlandığını hatırlayıp, düzeltti: "Yani en azından bizim stüdyodaki kameramanların genel isteği üzerine..."