Meyra'nın sesini her dinleyişte içimi sonsuz bir huzur ve dinginlik kaplıyor. Sanki 13. yüzyılda yaşayan bir akıl hastasıymışım da, beni su ve ney sesi eşliğinde rehabilite ediyorlarmış hissine kapılıyorum. Meyra'nın son albümü "4 Tenor"u defalarca dinledim. Her dinleyişte aynı yeise kapıldım: "Bu kadın ne zaman layık olduğu yere gelecek?.." Aynı duyguyu Dr. Ferhat Göçer'in kimseler tarafından tanınmadığı o ilk yıllarında da hissetmiştim. Şimdi Meyra'nın "kabuğunu çatlatacağı" günü bekliyorum sabırsızlıkla... Meyra, albümünde dört tenor ile düetler yapmış. Hepsi birbirinden enfes... Melodinin yok olduğu, ritimlerin öne çıktığı, alt yapıların birbirinden kopyalandığı şu günlerde "şarkı" dinlemek isteyenlere şiddetle tavsiye ediyorum. Meyra, Burak Kut ile "Karar Bize Ait"i nefis söylemiş. Cemil Demirbakan ile "Ağladın Ya" şarkısına can katmış. Hele Ferhat Göçer ile beraber söylediği "Son Sevdiğim" yok mu? Hani insanı kalbinden şöyle bir kavrayıp, iyice bir sarsıyor. Ama Mario Frangouilis ile söylediği "Vincero Perdero"yu ayrı bir yere koydum. İç kulağımdaki örs ile çekiç arasında günlerdir dövüp, duruyorum bu şarkıyı... Düşünün, dünyanın en ünlü tenoru, düet yapmak şöyle dursun 5 dakika sohbet etmek için bile pek çok ünlü şarkıcının kapısında bekleştiği Frangouilis, kendisini üne kavuşturan ilk şarkısı "Vincero Perdero"yu Meyra'ya vermiş. Üstelik saatlerce onunla birlikte stüdyoya kapanıp, düet yapmış. Bakalım, dünyanın en ünlü tenorlarından birinin "anında" keşfettiği Meyra'yı bizim piyasa ne zaman görüp, duyacak... Albümün kartonetinde Dede Efendi'nin "Müzik öyle bir denizdir ki, ben paçaları sıvadım hala içine giremedim" sözü yer alıyor. "4 Tenor" mis gibi iyot kokuyor... Kaçırmayın.