TRT 1'de salı gecesi yayınlanan Gezelim Görelim adlı programı izlerken utandım... Elin Alman'ı, Danimarkalısı Alanya'daki Sapadere kanyonunu biliyor, bilmekle yetinmiyor, ülkesinden kalkıp, geliyor, bir ucundan diğerine geziyor, görüyor, ama benim "Sapadere" kelimesinden haberim yok... E bu ayıp da bana bir süre yeter!.. 25 yıldır TRT ekranlarının Evliya Çelebi'si olan Nuray Yılmaz bu kez rotasını Alanya'ya çevirmiş. Ama artık çoğumuzun ezbere bildiği sahillere değil, içerilere girmiş... Sapadere köyünde, çağlayanların birbirine karıştığı bir kanyon var ki, izlerken önce grafik animasyon olduğunu düşündüm. Doğal değil, doğaüstü bir güzellik... Saklıkent Kanyonu'nu gezmiş, hayran kalmıştım. Ama Sapadere bambaşka bir cennet. Bu yeryüzü cennetini yabancılar bizden önce keşfetmiş, gelip gitmeye başlamışlar. Alanya'nın uzağı gören kaymakamı Hulusi Doğan da bölgedeki alternatif turizm potansiyelinin farkına varıp, ziyaretçilerin kanyonu dolaşabilmesi için çelik konstrüksüyon üzerine ahşap kaplama yürüyüş yolları yaptırmaya karar vermiş. Kaymakamlığın kısıtlı bütçesine, gönüllü köylülerin el emeğini de ekleyerek, bir yıl gibi kısa bir sürede bölgeyi turizme açmış. Henüz nisan ayı olmasına rağmen kanyon turist kaynıyordu. Turistlere gözlemeyi bir buçuk liraya verip, yanından bedava çay da ikram eden köylüler ise pek mutluydular. Bu şahane görüntü için kime teşekkür edeceğimi bilemiyorum. Öncelikle böyle bir ülkede dünyaya gelmemizi sağlayan Yüce Allah'a binlerce şükür. Sonra yürekli ve yaratıcı Alanya Kaymakamı'na... Ardından yurdun dört bir yanından evlerimize güzellikler taşıyan Nuray Yılmaz'a... Ve son olarak bir gezi belgeselini 21.30 gibi günün en değerli saatinde ekrana getiren TRT yönetimine binlerce teşekkür...