Okan Bayülgen'i bir kez daha takdir ettim. Köftenin içine şifa niyetine hap yerleştirdiği için... Malum, onun programının seyircisi gençler. Eh bizim yeni nesil de, öyle ağdalı sosyal mesajlardan filan pek hazzetmiyor. Varsa yoksa ''Disko Kralı'ndaki lay lay lom geyik muhabbetleri... Ama Okan, tüketim toplumu olmanın çevreyi nasıl tükettiğini adeta sokak sokak dolaşarak anlatmaya koyulan TEMA Başkanı Hayrettin Karaca ile Dr. Muazzez İlmiye Çığ'ı stüdyosuna alıp, seslerini gençlere duyurmaya çalıştı. Bizim ihtiyarlar, söylemlerine mümkün olduğunca popüler öğeler ekleyerek, gençleri sıkmadan dertlerini anlattılar. Sanırım her ikisi de 80'i devirmişlerdi. Bu dünyada sayılı günleri kalmasına rağmen, dertleri 'geride bırakacakları gençlere kalacak dünya' idi. Kamera bir ara 'sözde' onları dinleyen gençleri gösterdi. Kendi aralarında şakalaşıyor, gülüyor, ihtiyarları dinlemiyorlardı. Sonra reklam kuşağına geçildi. Enerji kaynaklarının israf edilmemesini anlatan reklamın sloganı şöyleydi: 'Yarını kurtarmak için yarın çok geç olabilir!..' Ne yazık ki pek çok genç bunu ancak 80'inde idrak edebiliyordu...