Bizim sütunlarımız bir "televizyon kritiği köşesi" olmanın ötesinde zaman zaman "yardım panosu" işlevi de görüyor. E madem okunuyoruz, öyleyse bu gücümüzü toplumun yararına kullanalım... Bugün yine cılız bir nefese hoparlör olmaya çalışacağız. Köşemize pek çok yardım talebi geliyor. Olanaklarımızın elverdiği ölçüde seslerini duyurmaya gayret ediyoruz. Bugün Antalya'dan gelen bir yardım çığlığına kulak vermenizi istiyorum. Bakın bir öğretmenimiz neler yazmış: "Sayın Yüksel Aytuğ, ben Antalya'nın Gündoğmuş ilçesinde yatılı ilköğretim bölge okulunda sınıf öğretmeniyim. Adım Perihan Aslan. İlçenin adını duymamış olabilirsiniz. Çünkü dağlık bir yerde yani turizm reklamından yoksun. Aslında birçok imkandan yoksun. Okulumuz fakir köy çocuklarının okuduğu bir okul ve takdir edersiniz ki her şey kısıtlı. Bu kısıtlı şartlarda bile okul idaremiz ve öğretmenlerle birlikte elimizden gelenin fazlasını yapmaya çalışıyoruz. 12 Mart İstiklal Marşı'nın kabul günü münasebetiyle bir yarışma düzenliyoruz. Diğer köy çocuklarının da katılımıyla. Ödül olarak da bilgisayar vermeyi düşündük ama temin edemedik. Yakın çevremizdeki kaynaklara başka ihtiyaçlar için müracaat ettik. Öğrencilerin ayakkabısına varana kadar yardımseverlerden temin ediliyor. Bilgisayar alımı boyumuzu aştı. Bu konuda hoşgörünüze sığınarak sizden yardım istiyorum. Mümkün olabilecekse eğer okulumun telefonu: 0242 781 29 30. Çok çok teşekkür ediyorum şimdiden. Yazılarınızla bizi hiç yalnız bırakmamanız dileğiyle..." Bu sese hoparlör olmakla yetinmedim. Bizim gazetenin Bilgi İşlem Merkezi'ni de harekete geçirdim. Ama çabamız yeterli olmayabilir. Uzaklardaki unutulmuş bir köyün çocuklarını belki sizler de mutlu etmek istersiniz diye yukarıdaki telefon numarasını "özellikle" yayınladım. Öyleyse? Haydi gelin, yakın edelim şu uzaktaki fukara köyü...