Ana haber bültenlerinde kimin başarılı olduğunu belirlemek giderek güçleşiyor. Eğer sadece reyting listelerini baz alırsanız, büyük bir yanılgıya düşüyorsunuz. Zira bir haber bülteni blok halinde yayınlanıyor, diğeri ikiye üçe bölünüyor. Biri saatinde giriyor, diğeri bültenini 5 dakika öne çekiyor. Biri zamanında bitiriyor, diğeri rakibinin çıktığı anda en özel haberlerini patlatıp, bültenini uzatıyor. Durum böyle olunca sadece listedeki rakamlara bakarak değerlendirme yapmak, aldatıcı oluyor. Ama bir de "ana haber bülteni lokomotiflerini" dikkate almak lazım. Örneğin; son günlerde rakiplerini geride bırakan bir ana haber bülteninin reyting başarısı, "manevralara başvurduğu" gerekçesiyle gerçekçi bulunmuyor. İyi de, bültenlerin önündeki ve ardındaki programların "reyting gücünü" de bu hesaba dahil etmek gerekmez mi? Biri 5 reytingle devrediyor, diğeri bir buçukla... Bir tanesinin ardından başlayacak diziyi kaçırmamak için insanlar o bültenin reklamlarını bile izlerken, diğerinin arkası zayıf olduğu için millet daha bülten bitmeden diğer kanala zıplıyor. Bence, bu reyting kapışması, haberin ve haberciliğin gözünü oyuyor. Çözümü yıllardır bu sütunlarda tekrarlayıp, duruyorum. Haber bültenleri, reyting değerlendirmesi haricinde tutulsun!.. Zira en deneyimli, en saygın haberciler bile reyting uğruna hem kendi ilkelerini çiğniyor, hem de reyting canavarını kovalamaktan bitap düşüyor!..