İbrahim Tatlıses'in atv'deki programını bu köşede kıyasıya eleştirmiştim. İbo önceki gece Bodrum'dan sunduğu İbo Şov'da şöyle dedi: "İyi yazan da var, kötü yazan da... Bir kere beni köşelerinde ağırladıklarına göre önem veriyorlar demektir. İyi yazsınlar, kötü yazsınlar ama yeter ki yazsınlar. Asıl hiç yazmadıkları zaman kötü hissederim ben..." Önce Tatlıses'e bu olgun, medeni ve samimi tavrı için koca bir alkış. Programa gelince: Tatlıses'in programına bir "metin yazarı" tahsis edilmesi görüşümü sonuna kadar savunacağım. En azından "gıdıklayıcı" esprilerin ip ucunu verse, yeter. Eminim Tatlıses, denize nasıl girdiğini anlatan o bölümü yeniden izlediğinde bana hak vermek bir yana, kendisinden nefret edecektir! Programda İbo'nun Allah vergisi muhteşem sesinin yanına Dr. Ferhat Göçer ve Niran Ünsal da eklenince ortaya kulak temizleme jeli gibi bir koro çıktı. Ama Niran Ünsal o kadife gırtlağına rağmen, prova yapmadığı için ilk söylediği şarkı olan "Fırtınalar" ı mahvetti. Suçu da fa diyez yerine sol'den çalan orkestraya attı. Şu otele iki saat önce gelip, orkestra ile bir prova yapmak bu kadar mı zor? Benim bildiğim İbo böyle "ciddiyetsizliklere" izin vermezdi. Yaşlanıyor mu ne? Bir de "Gelmezsen Gelme" şarkısındaki şu sözlere takıldım: "Eski resimlere baktım/ Daldım bir sigara yaktım/ Resmine bir mermi çaktım/ Gelmezsen gelme..." Hem memleketin havasını "dumansız" hale getirmeye, hem de maganda mermilerinden kurtulmaya çalıştığımız şu günlere pek yakışmadı doğrusu. Duyu andırsennugo? İşte yazdık sevgili İbo... Tıpkı Şanlıurfa'nın yemekleri gibi oldu. İçinde acı da, tatlı da, ekşi de var. Afiyet olsun...