Bundan daha müthiş, daha inanılmaz, daha gerçek bir film öyküsü olur mu? Kimsenin gruptan çıkmasını bile beklemediği bir takım gelecek ve kupaya doğru yürüyecek. Üstelik, teknik direktörü yerli basının baş hedefiyken, kadrosu tartışmalıyken, ilk maçını 2-0 kaybetmişken... Her maçını, umutların bittiği anda zafere dönüştüren ve bunu tam üç kez arka arkaya gerçekleştiren, zaferlere koşarken her maçta sakatlık ve cezalarla adeta eriyen ama her seferinde küllerinden yeniden doğan, hücumcusu kaleye geçen, yedek kalecisinin defansta oynama ihtimali beliren bir takım... Ayağı koparcasına ağrıyan Servet'i, kafasında dokuz dikişle Emre Aşık'ı, ilk uluslararası turnuvasında harikalar yaratan Arda'sı, kaleciliği kimilerince tartışılan Rüştü'sü ile 23 kişilik bir kahramanlar mangasının zafer öyküsü... Sylvester Stallone, Michael Caine ve Pele'nin başrolünde oynadığı şu ünlü Zafere Kaçış filmi bile, bu gerçek öykünün yanında sadece "masal" kalır. Yok mu bu enfes senaryoyu film yapacak birileri?
Not: Hırvatistan maçında milli takımımızın yedek kulübesinde Atatürk posteri vardı. Hırvatları "travmaya" uğratan bu olmasın sakın?