TÜRKİYE bir tarım ve hayvancılık ülkesi olmasına rağmen kişi başına düşen süt ürünleri tüketiminde Avrupa'nın en sonlarında geliyor. Biz ilkokuldayken "beslenme saatinde" devlet, öğrencilere güğümlerle süt dağıtırdı. Dikkat ediyorum da şimdilerde süt içen, beyaz peynir yiyen çocuk neredeyse yok gibi... Oysa süt ürünlerini çocuk yaşta tüketmek zihinsel ve fiziksel gelişim için çok önemli. Aslında süt ve beyaz peynirin neden tüketilmediği konusunda ekonomik sebepler kadar "televizyon etkisinin" de rolü olduğunu düşünüyorum. Gün boyu çocuklara yönelik yapılan reklam bombardımanında peynir ve sütün "imajı" bilinçli olarak değiştirildi. Peynirlerin neredeyse hepsi "ekmeğe sürülecek kıvama" geldi. Reklamlar, çocukları peynir yemeye özendiriyormuş gibi görünse de aslında "peynir ekmeğe sürülmüyorsa, yenmez" gibi gizli ve çok zararlı bir alt mesajı da bünyesinde barındırıyor. (Öyle ki krem peynirlerin çileklisi bile piyasaya sürüldü) Yakında çocuklara beyaz peynir kalıbını gösterip, "Bu ne?" dediğinizde "Krem peynirin bayatlayıp, taş gibi olmuş hali" diyecekler. Sanırım bir bardağa süt doldurup, "lıkır lıkır" içen çocuk sayısında da hızlı bir düşüş yaşanıyordur. Zira kakao ile renklendirilmiş, dondurma kıvamına sokulmuş ya da değişik tatlandırıcılarla cicili bicili ambalajlara konulmuş ürünler çocuğun algı dünyasında çoktan saf süt ile yer değiştirdi. Konunun "bilimsel analizini" uzmanlara bırakmakla birlikte, gönlümün beslenme konusunda her zaman "saf ve doğal"dan yana olduğunu belirtmeliyim. Hele ambalaja, tatlandırıcıya, katkı maddesine "ekstra" para saçıldığı şu dönemde...