TRT 1'in Alaturka Solist yarışmasına Hülya Avşar ile yarışmacı Murat'ın annesi arasındaki "kanser tartışması" damgasını vurdu. Avşar, Murat ve annesinin bu hastalığa karşı verdikleri savaşın SMS malzemesi yapıldığını ima edince, annenin canlı yayındaki müthiş isyanı ile karşılaştı ve daha sonra gözyaşlarına boğulup, uzun uzun özür dilemek zorunda kaldı. Bu hafta yarışmaya müthiş bir gerilim hakimdi. Jüri üyeleri Ahmet Özhan ile Ercan Saatçi arasındaki görüş ayrılıkları adeta "inatlaşmaya" döndü. Birinin "ak" dediğine diğeri mutlaka "kara" demek mecburiyetini hissetti. Saatçi, bazı yarışmacıların eşleştirilerek düet şeklinde performans göstermelerine karşı çıktı ve protesto mahiyetinde herkese 10 verdi. Bunun üzerine Ahmet Özhan, kendi musiki deneyiminin düet sırasında icracıların performanslarını teker teker değerlendirmeye yettiğini söyleyip, tartışmanın fitilini ateşledi. Saatçi de jüri koltuğunda müzisyen ve saygın bir prodüktör olarak oturduğunu hatırlattı. Ancak gerginlik bununla da bitmedi. Özellikle jüri üyeleri ile sunucu Didem Tolunay arasındaki sinir savaşı bu hafta had safhaya ulaştı. Hatta sözünün kesilmesine sinirlenen Ercan Saatçi bir ara elindeki mikrofonu masanın üzerine fırlattı. Yarışmadaki genel gerginliğin nereden kaynaklandığını kestiremiyorum. Ancak yapımcı-sunucu- jüri üçgeninde bir şeylerin yolunda gitmediği muhakkak. Unutulmamalı ki Türk Sanat Müziği, içerdiği dingin ruh itibariyle bu kadar gerginliği kaldırmaz. Ekran karşısındaki TRT profilli TSM izleyicisi "bir tatlı huzur almaya gelmişken", karşısında sürekli didişen, laf sokan insanlar görmeyi istemez. Benden naçizane hatırlatması...