Televizyonda yeni trend "çöpçatan" programları. Flash TV'de Dest-i İzdivaç ile başlayan furya, Star'daki Esra Erol'la İzdivaç ve FOX'taki Su Gibi ile devam ediyor. Pek çok gündüz kuşağı programı da kıyısından köşesinden bu formatı içeriğine eklemeye başladı. Eminim emlakçılar, mefruşatçılar, gelinlikdamatlık satanlar ve kuyumcular ekran karşısında ellerini ovuşturup, duruyorlardır. Piyasada yaprağın kıpırdamadığı şu günlerde, ekrandaki evlilik programları ticari hayatın hareketlenmesine yardımcı olabilir. İki insanın evlilik müessesesi temelinde hayatlarını birleştirmelerine yardımcı olmak, onları nikaha teşvik etmek tabii ki çok güzel. Ama "televizyon usulü görücü" adetinin sakıncaları da yok değil. Malum, tanışma görüşme faslı kısıtlı. Bir de olan biten, geleneksel deyimle "70 milyonun önünde" gerçekleşiyor. Bu nedenle hatalı bir karardan geri dönmek daha da zorlaşıyor. Zira sadece karşı ailenin değil, milyonların baskısı omuzlara biniyor. Buna bir de canlı yayın heyecanı eklenince, hata yapma riski artıyor. Diyeceğim o ki, ekran evliliklerinin sonunun hüsranla bitme olasılığı çok yüksek. Bu durumda madalyonun diğer yüzüne de göz atmakta fayda var. Bunca "riskli" evlilik kararı, aynı oranda yüksek bir "boşanma davası" yükünü adliyelerin sırtına bindiriyor. Zaten sistem, dava yoğunluğuna karşın az sayıdaki eleman ve yetersiz altyapı nedeniyle tıkanma noktasında. Bence "Nasıl evlenirim?" değil de "Nasıl boşanırım?" konulu gündüz programları sanki daha yararlı olacak gibi...