ESKİ bir oyun olan "Çılgın Yenge", Abdullah Şahin ile Sümer Tilmaç'ın mutfağından çıkınca ayrı bir lezzet kazanmış. Profilo Kültür Merkezi'ndeki oyunu salonun kahkaha sağanağı altında izledim. Çılgın Yenge, hafif bir komedi gibi görünse de günümüzün sosyal ve siyasi gündemine dair "ağır" göndermelere de sahip. Abdullah Şahin her zamanki gibi yılların deneyimi ile kodladığı "izleyicinin reaksiyon anlarını" hiç ıskalamıyor. Bugüne kadar hep hüzünlü bakışları ve gözyaşlarıyla izlemeye alıştığımız "mahzun prenses" Aydan Şener'i güldürürken izlemek pek keyifli. Ferdi Akarnur, Cemil İpekçi'yi sahneye taşırken, oyunculuk kariyerine unutulmaz bir halka ekliyor. Soner Arıca "Genlerindeki oyunculuk mirasını göstermek için niye bu kadar beklemiş ki?" dedirtiyor. (Aslında o beklememiş de sanırım bugüne dek keşfeden çıkmamış) Ama oyunu bu kadar cazip ve keyifli kılan, gişede biletleri yok sattıran kişinin, her nasıl oluyorsa Nokta Tiyatrosu'nda "gizli kahraman" olarak kalmayı beceren (!) Fulden Akyürek olduğu kesin... Ta 14 Aralık 2006'da, Ekmek Arası Hayat oyununu kritik ederken, Fulden için bu sütunlarda şöyle yazmıştım: "Fulden Akyürek'in ismini not edin. Türkiye'nin en komik kadınlarından biri, şimdilik Nokta Tiyatrosu'nda saklanıyor. Benden dizi yapımcılarına tüyo vermesi..." Fulden bu kez onu tanımayanlara sahnede öyle bir sürpriz yaşatıyor ki, sadece buna şahit olmak için bile oyuna gidilir... Tesadüfe bakın ki, Ekmek Arası Hayat'ı iki yıl önce Metin Şentürk ile birlikte izlemiştim. Bu kez yanımda bir başka görme engelli, "Var mısın Yok musun?" yarışmacısı, çiçeği burnunda sunucu Evren Doğru vardı. Oyundan sonra Fulden Akyürek için Evren de tıpkı Metin gibi konuştu: "Benim gibi görmeyen birini bile sahnede bu denli etkiliyorsa, kim bilir görenlerin gözlerini nasıl kamaştırmıştır..." Dahası yok. Gidin ve olan biteni kendi gözlerinizle ya da "gönül gözlerinizle" görün! (Profilo Kültür Merkezi, Çarşamba: 20.00 Cumartesi: 20.00 Pazar: 18.30 Gişe: 0 212 217 70 98)