Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Anlayamadığım reklamlar

OKURUMUZ Okan Tören, Turkcell reklamındaki dil kaosuna dikkat çekiyor: "Turkcell reklamındaki diyaloglarla ilgili bir eleştirim var. Kahramanımız uçaktan inince İspanyolca konuşuyor. Pasaport kontrolünde bir sorun olup olmadığını Türkçe soruyor. Gelen polis İspanyolca soru sorduğu zaman onu anlayıp, İngilizce karşılık veriyor. Annesi ile konuştuktan sonra polise telefonu İngilizce konuşarak uzatıyor ve annesi mükemmel aksanlı bir İspanyolca ile polisleri oyalayarak, oğlunun kaçmasına yardımcı oluyor. Sizce de saçma değil mi?" Hazır sözü reklamlara getirmişken ben de bir kaç tespitimi aktarayım: BP reklamındaki çift, ultra lüks döşenmiş bir evin salonunda otururken, kadın "Bir film izleyelim mi?" diyor. Adam da otomobilinin anahtarını alıp, "O zaman ben gidip benzin alayım" diyor. Meğer belli miktarda benzin alanlara bu istasyon DVD player veriyormuş. İyi de bu kadar lüksün içinde yaşayan aile, neden film izlemek için gece yarısı ben zincinin promosyonuna muhtaç olsun ki? Bir de Doritos reklamında "Parti nerede?" diye soran müzik grubu Black Eyed Peas'ın üyeleri bir apartmana girip, bütün odalara tek tek bakıyorlar ya, hah işte o apartmandaki daire kapılarının nasıl olup da dışarıdan kolaylıkla açıldığını merak ediyorum!.. Merak ettiğim bir başka konu ise bizim ünlüler Coca Cola'yı kafalarına dikip, "Bırrrr" diye bağırdıktan sonra şişedeki içeceğin nasıl olup da bir yudum bile eksilmediği... Yoksa "Bırrrr" diye bağırmak, bizim bilmediğimiz bir şekilde ekonomi mi sağlıyor?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA