TESADÜFE bakın ki, Sarı Sıcak, meteoroloji tarihimizin en sıcak gecesinde atv ekranına döndü. Ama ekran başında buram buram terleyenlerin ruhunu serinleten bir klima gibiydi. Ferhat Göçer'in enfes nağmeleri yüreğimize yelpaze oldu. Hüsnü Şenlendirici klarnetine değil de sanki gönüllerimize üfledi. Göksel, müzik hayatının bu en güzel canlı performansıyla ruhumuzu adeta çağlayanlarda yıkadı. Ve Kubat... Enfes türküleriyle gönül tellerimizi öyle bir titretti ki... Hava sıcakmış, termometre gece yarısı 33 dereceyi gösteriyormuş... Vallahi anlamadım. Ne zaman ki saat 01.40 oldu ve Sarı Sıcak bitti, işte o zaman sıcağı fark ettim. Geçen sezon atv bu programı hor kullanmış, günüyle ve saatiyle sürekli oynamıştı. Umarım bu sezon aynı hataya düşmezler. Bu arada Sarı Sıcak, kimin "şarkıcı", kimin "sanatçı" olduğunu gösteren bir turnusol kağıdı gibi. Bu programa katılıp, canlı performans sergileme yürekliliğini gösteren, adeta konservatuar diploması alıyor. Hodri meydan! Yüreği ve nefesi yeten çıksın, kendini göstersin!.. Ekranda sığ magazin geyiklerine baş vurmadan, ucuz sansasyona kapılmadan da müzik eğlence programı yapılabileceğini kanıtlayanlara binlerce teşekkür...