Unkapanı Plakçılar Çarşısı'nın durumu malum... Esnaf sinek avlıyor. En "baba" sanatçının kaseti bile 100 bin satmıyor. Çarşının bu yaprak kımıldamayan halinden umutsuzluğa düşen şarkıcılarımız ise birer birer ekmeklerini televizyonda aramaya başladılar. Özellikle yaz döneminde gençlik dizilerinin ağırlık kazanmasıyla şarkıcıların önlerindeki nota defterlerinin yerini senaryolar aldı. Eskiden şarkıcılığı "sanatçılığa" dönüştürmenin yolu sahneden geçerdi. Şimdi "ne yapıp, edip, kapağı ekrana atmaktan" geçiyor. "Sadece şarkıcılık yaparak" karın doyurulan günler ise geride kaldı. Şimdilerde şarkıcılar bir televizyon yarışmasında jüri ya da yarışmacı koçluğu yaparak gündeme gelip, yıldızlarını cilalıyor. İşte Yeliz örneği... Yıllar sonra albüm yapan Yeliz, eğer Şarkı Söylemek Lâzım'da Semih Saygıner'in koçluğunu yapmasa, prodüktörlerden yüz bulabilir miydi? Seda Sayan her gün televizyonda program yapmıyor olsa, bu kadar fazla ekstra alabilir miydi? Ebru Gündeş'in Popstar Alaturka sayesinde müthiş bir promosyon çalışması yaptığını kim inkar edebilir? Deniz Seki, Yeşim Salkım ve Cenk Eren'in bu denli gündemde olmasında "Bir Dilek Tut"un katkısı görmezden gelinebilir mi? Gelelim diziler cephesine: Doğuş, çok yakında Kanal D'de Sana Mecburum adlı diziyle hayranlarının karşısına çıkacak. Burak Kut, Star TV için çekilecek "Aşk Kapıyı Çalınca"nın başrolünü kaptı. İsmail YK ilk dizi deneyimini atv için çekilecek "Korkusuzlar"da yaşayacak. Akademi Türkiye'nin ikincisi Tolga Futacı'yı bu kez atv ekranlarında yayınlanacak Senden Başka'nın başrol oyuncusu olarak izleyeceğiz. Özcan Deniz, Kader'in ardından Asmalı Konak 2 için Naz Elmas'la birlikte kamera karşısına geçmeye hazırlanıyor. Mevcutlara gelince: "İki Yabancı" da Keremcem, "Hepsi 1"de Hepsi Grubu'nun üyeleri, "Yalancı Yarim"de Barış Akarsu, "Doktorlar"da ise Kutsi'yi izlemeye devam ediyoruz. Şöyle bir ekranlara bakın: Kaç şarkıcı müzik-eğlence programı sunuyor, kaçı talk-show programı yapıyor, dizilerde oynuyor? Göreceksiniz ki, televizyonun omurgası "şarkıcılardan" oluşmuş. Böyle bir örneği dünyanın bir başka ülkesinde göremezsiniz. Görünen o ki; Türk televizyonları kendi starlarını üretecek cesaret ve yaratıcılığı göstermeyip, "hazıra konduğu" sürece bizler aynı şarkıyı dinlemeye devam edeceğiz.