1988 yılında tren kazası geçirdikten sonra komaya giren Polonyalı bir işçi 19 yıl sonra uyanmış ve gördüklerine çok şaşırmış. Komünist Polonya'nın AB üyesi olduğuna inanamamış mesela... Acaba bir Türk vatandaşının başına aynı olay gelse ne olurdu? Sanırım uyandıktan sonra gördüklerine hiç şaşırmazdı. Örneğin; bitkisel hayattan çıkan vatandaş, Seda Sayan ile Nihat Doğan 6452'inci kez ayrılıp, yeniden barışmalarına tanık olurdu. Merkez sağ partilerin Demirel'e cumhurbaşkanlığı adaylığı teklif ettiğini görürdü. Fenerbahçe, Roberto Carlos'a transfer teklif etmiş, Carlos da düşünüyor olurdu. Türkiye, AB'ye üyelik için önüne konulan şartları yerine getirmek için çabalamaya devam ederdi. Süperstar Ajda, sütun gibi bacaklarıyla yılın frikiğini vermiş olurdu. Çocuklar Duymasın'ın tekrarları atv ve Star'da yayınlanmaya devam ederdi. Armağan Çağlayan 23'üncü Popstar yarışmasında henüz hiçbir yarışmacının kıyafetini beğenmemiş olurdu. CHP ile DSP birleşmek için ayak diretirdi. Depremle yaşamaya alışamamış, Türk Lirası'ndan bir kaç sıfır daha atmanın hesabını yapıyor ve hâlâ umutla "turizm patlamasını" bekliyor olurduk.