BU köşenin yetiştirdiği ekran hafiyeleri ile gurur duymamak elde mi? Bakın okurumuz Recai Bayır, Binbir Gece'nin son bölümünde neler yakalamış: "Şehrazat Hanım, hastaneye gittiği elbiseyle bir ay sonra hastaneden çıktı. Bu bir ayda Onur'un saçı sakalı hiç uzamadı, yarasına pansuman yapılmadı, hiç bir problem çıkmadan, dört tane tüfek mermisiyle vurulan bir şahıs bir ay sonra sekmeden ve sorunsuzca yürüdü, gitti. Gani ise 'Ay sonu maaşımı alıp, öderim' diye ablasından para isterken ve halen ay geçmezken, hastane tarafında çoktan bir ay geçmişti bile!.." İlahi Recai Bey, her ay 30 ya da 31 çekerse, adı üstünde, "Binbir Gece"yi bir sezona nasıl sığdıracaklar ki? Hızlandırılmış treni icat eden bir millete "hızlandırılmış takvim"i çok görmeyin lütfen!..