Sarı Kurdele kampanyasını başlattığımız 21 Kasım'dan bu yana ekrandaki değişikliği fark ediyor musunuz? Unutkan bir millet olduğumuz için şöyle sırasıyla hatırlamakta fayda var. Milleti canından bezdiren Ahu ile Meriç'in kurmaca öyküleri, Show TV ekranından kaldırıldı. Şimdi insan ilişkilerinin tartışılması için üzerinde "canlandırma" yazan, gerçek oyuncuların "rol aldıkları" hikâyeler var. atv'deki Denemeye Değer'den önce Semra Hanım elini eteğini çekti. Sonra da ısrarlı yazılarımız sonunda Ozan Orhon ile Yeşim Erçetin'in kurgu barışma serüvenlerine son verildi. Şimdi aynı isim altında hanım izleyicilere yol gösterecek, onlara pratik uygulamalar ve alternatifler önerecek güzellik-bakım eksenli bir program yayınlanıyor. Tülin ve Caner'in usandıran "kavuşamama" hikâyeleri de Kanal D'nin Sabahların Sultanı programından ayıklandı. Şimdi programda daha gerçek öyküler, çözüm önerileri ve yardım kampanyaları var. Mehmet Ali Erbil'in Aşk Olsun programında iki tuhaf hanımefendinin kadınlık onurları aşağılanırcasına reytinge tahvil edilmesini eleştirmiştik. Sağ olsunlar, yapımcıları ile birlikte Mehmet Ali Erbil de eleştirimize kayıtsız kalmadı. Bu hanımefendiler artık ekranda yoklar. Bizim kampanyamızın bir neticesi mi, yoksa kendi görüntülerinden rahatsız olduklarından mıdır bilinmez, spor programlarında bu hafta hakaret, kavga, tahrik yoktu. Üstelik, derbi haftası olmasına ve tansiyonun yükselmesine rağmen... Tüm gerçek sporseverler gibi bu yeni manzarayı gördüğüme çok sevindim... Ama katran bağlayan ekranın şimdilik sadece kaba kirini akıttık. Sarı kurdeleleri balkonlara, antenlere, camlara, yakalara iliştirmeye devam. Atacağınız her fiyonk düğümü, ekranda deterjan etkisi yaratıyor. İnanmayan, 20 Kasım'daki ekranı hatırlasın!..