Bugünden itibaren Hülya Avşar'ı Türkpetrol'ün yeni reklam filminde "Hip Hop"cı olarak izleyeceğiz. Önceki gün reklam filminin tanıtım toplantısına katıldım. Hemen söylemeliyim ki, Hülya Avşar'a her şey yakışıyor. Hele medya mensuplarına sevgi ve saygısını muhafaza ettiği zamanlarda daha çok yakışıyor. Hatırlarsanız, daha önceki reklam kampanyasında Hülya Avşar'ı medya mensuplarını aşağılayan bir konseptin içinde yer aldığı için yoğun şekilde eleştirmiştik. Ama yeni reklam gerçekten güzel. Avşar'ın avantajı, her rolü, her sosyal statüyü reklamlarda aynı rahatlıkla taşıyabilmesi. Sabun reklamında duygusal bir anne, bebek bezi reklamında kanatlı melek, ped reklamında hoşgörülü bir abla, şimdi de gençlere ulaşmaya çalışan bir hip hop'cı... 41 yaşında böyle bir role soyunmaya ise sadece Hülya Avşar cesaret edebilirdi herhalde. Reklamı teknik ve görsel açıdan da çok beğendim. Ömer Faruk Sorak'ın çıkarttığı özenli işi görünce, G.O.R.A. ile ilgili beklentilerim de yükseldi. Ama iki şeye takıldım: Avşar'ın üç gün süreyle aldığı hip hop dansı dersleri boşa gitmiş. Çünkü figürleri görünmüyor. İkincisi; Hülya Avşar markası, Türkpetrol markasını gölgeliyor gibiydi. Hatta bu durum, basın toplantısında yaşanan bir olayla da tescillendi. Şirket yöneticileri kürsüde konuşurken, bütün kameralar ve mikrofonlar masasında oturmakta olan Hülya Avşar'ın üzerindeydi. Sonunda bu durumdan rahatsız olan Yönetim Kurulu Başkan Vekili Yılmaz Tecmen dayanamadı ve "Kameraların bize dönmesi için Hülya Hanım'ı yanıma davet etmek istiyorum" dedi. Bu da iki markayı kafa kafaya tokuşturmanın bedeliydi!