Türkiye'nin en iyi haber sitesi
REFİK DURBAŞ

Şairin mezarı kalptedir

30'lu yılların İspanyası'nda iç savaş nedeniyle siyasal durum oldukça gergindir. Faşistlerin giriştiği kıyımlar, adam öldürmeler, halk misillemeleri, genel grevler, kilise yakmalar neredeyse olağan hale gelmiştir. Siyasal eylemin merkezi sokaktır artık. 20. yüzyılın büyük şairlerinden, oyun yazarı İspanyol Federico Garcia Lorca, bu durumda kararsızdır. Ya Meksika'ya gidecektir ya da Granada'ya ailesinin yanına... Çocukluk arkadaşı, ünlü yönetmen Luis Bunuel ise Madrid'de kalmasını istemektedir. Şair, arkadaşı Luis Rosales'in önerisiyle Granada'ya dönmeye karar verir. Ve 16 Temmuz 1936'da Rosales ile Madrid'den ayrılır, ertesi gün de Granada'da, babasının çiftliği Huerta de San Vicente'ye yerleşir. Bir gün sonra sağcı muhalefetin başı Calvo Sotelo'nun polislerce öldürülmesi üzerine Kanarya Adaları'ndaki İspanyol garnizonları Cumhuriyet hükümetine başkaldırır. Ayaklanmayı başlatan general Sanjurjo, bir uçak kazasında öldüğü için asi birliklerin başına Kanarya Adaları Valisi Franco geçmiş, isyanın Katolik ve milliyetçi kuruluşlarca desteklenmesi üzerine Burgos, Zaragosa, Vallodalid birlikleri de Franco'nun safına katılmışlardır. Bu arada ağustos ayı başlarında silahlı iki adam, Lorca'nın kaldığı Huerta de San Vicente'ye gelerek şairin bir yere kaybolmamasını bildirirler. Ardından da şair bir tehdit mektubu alır. Buna karşın yine de Granada'dan ayrılmak istemez. 9 Ağustos'ta, kız kardeşi Concha'nın önerisiyle ağabeyi Rosales'in evine yerleşir. Fakat birkaç gün sonra silahlı o iki adam tekrar Huerta'ya gelecek ve Lorca'yı soracaktır. Bu kez üç kişidirler: Ramon Ruiz Alonso ve Halk Hareketi'nden Juan Trescastro ile Garcia Alix. Şairi evde bulamazlar. 16 Ağustos gecesi, sabaha karşı Concha'nın kocası, Granada'nın sosyalist belediye başkanı Manuel Montesinos, 29 tutukluyla mezarlıkta kurşuna dizilmiştir. O akşam ise Franco'nun polisleri Lorca'yı yakalar ve hapse atarlar. Ardını Lorca'nın bütün şiirlerini Türkçeye kazandıran, ki bu nedenle İspanyolca öğrenmiştir, Sait Maden'in kaleminden okuyalım: "Ölüm kamyonu şafak sökerken geçmişti. Federico ile birlikte 30, 35 kurban götürüyordu. Sierra yamacındaki Viznar'a geldi. Ortalık çepçevre mahpus barakalarıyla doluydu. Birkaç dakika kaldı. Sonra Fuente yolu üzerinde Alfacar'a yöneldi. Hükümlüleri indirdiler; dağda, bir çukur kenarında kurulmuş tabyaya tırmandırdılar. Federico delik deşik devrildi. Ölüm tutanağında şu satırlar var: Savaşın doğurduğu yaralar yüzünden ölmüş olup, cesedi 20 Ağustos'ta Viznar-Alfacar yolu üzerinde bulunmuştur." Luis Bunuel de Son Nefesim adıyla yayımlanan anılarında (Afa Yayınları), Lorca'nın ölümünden geriye belirsizlikten başka bir şey kalmadığının altını çiziyor. Şairin ölümü üzerine pek çok söylenti çıkmıştır. Yine gençlik arkadaşlarından ressam Salvador Dali, Bunuel'in deyişi ile alçakça bir tavırla şairin eşcinsel bir cinayete kurban gittiğini de söyleyebilmiştir. Oysa Lorca, şair olduğu için öldürülmüştür, çünkü daha o zamanlarda karşı taraftan olanlar "Zekâya ölüm!" diye bağırmaktadırlar. Yakınları karşı çıkmasına rağmen Lorca'nın olduğu sanılan mezarın, yakın bir zamanda açılacağı belirtiliyor. 20. yüzyılın şairler açısından bir trajedisi de bu... Kimi şair Nâzım Hikmet gibi yurdundan uzakta yaşadı ve mezarı hasretinin toprağında kaldı, kimi de Lorca gibi ecelin belirsiz kurbanları arasında yer aldı. Bu nedenle mezarlarının nerede ve nasıl olduğu bence önemli değil. Mezarları halklarının kalbinde çünkü... Mezar taşları ise şiirlerinin anlamında.

* * *
İNADINA ŞİİR
SEHER

O sevgilinin sesi ki ay misali sevdaya seherdir Kılavuzu naz ve cilve olana seher geceleri dar gelir
REFİK DURBAŞ

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA