Tatary, ülkede 20 Aralık'ta yapılacak genel seçimler öncesinde Müslüman toplumunun beklentileriyle ilgili soruları yanıtladı.İspanya'da 1990'larda 100 bin kadar olan Müslüman nüfusun şu anda 1 milyon 860 bin civarına çıktığını belirten Tatary, 1992 yılında İspanyol devleti ile İslam toplumu adına bizzat kendisinin imzaladığı 14 maddelik protokolün günümüzün ihtiyaçlarına karşılık veremediğini kaydetti.
Tatary, İspanya'da toplam bini bulan Müslümanların ibadet alanından sadece 12'sinin cami geri kalanının mescit olduğuna dikkati çekerek, "Mescitler ibadet için uygun koşullara sahip, memnuniyet vereci yerler değil. Mesela, İspanya'da Müslümanların en çok yaşadığı yerlerden biri olan Barcelona'da bir tane bile cami yok" diye konuştu.
Yetersiz sayıdaki cami ve Müslüman mezarlığı sorununa çözüm aradıklarını dile getiren Tatary, "İspanya genelinde 24 Müslüman mezarlığı var. Ama bunların bulundukları yerler, Müslüman nüfusun yaşadığı yerlere yakın değil. Yakınlarının mezarlarını ziyaret etmek ya da burada toprağa vermek isteyenlerin 600 kilometre yol gitmesini istemiyoruz. Bizim planımıza göre her özerk yönetimde, Müslüman mezarlığı olmalı ve bunlar uygun bir şekilde dağıtılmalı" ifadesini kullandı.
"İSPANYA'DA İSLAMOFOBİ ORGANİZE DEĞİL"
Ülkedeki Müslüman toplumunun "zorla değil normal bir entegrasyon süreci yaşadığını" ifade eden Tatary, Almanya, Hollanda veya diğer Avrupa ülkelerindeki İslamofobi faaliyetlerinin İspanya'daki bazı gruplar tarafından kopyalanmak istendiğini ancak karşılık bulmadığını, yine de bu konuda İspanyol yetkilileri devamlı uyardıklarını bildirdi.
Tatary, "İspanya'da çıkacak nefret suçlarıyla ilgili yasanın İslamafobi, Yahudi düşmanlığı ve diğer nefret türlerine de içermesini bekliyoruz" dedi.
Ekonomik anlamda İspanya'daki Müslümanların, İspanyollarla aynı sorunları yaşadığını belirten Tatary, ekonomik krizin yarattığı işsizlik sorununun ilk defa çok ciddi oranda Müslümanları da etkilediğine dikkat çekti.
Tatary, bu yıl İspanya'daki 40 bin Müslümanın ya başka ülkeye gittiğini ya da anavatanlarına geri döndüğüne işaret ederek, "İspanya'da 1 milyon 860 bin civarında Müslüman yaşadığı düşünüldüğünde 40 bin önemli bir rakam" diye konuştu.
İspanya'daki 17 özerk yönetimden sadece Endülüs, Kanarya Adaları, Bask ve Aragon bölgeleri ile Fas topraklarındaki İspanya'ya bağlı Ceuta ve Melilla kentlerinde, ilköğretimlerde İslam dini dersi verildiğini ve toplamda 50 öğretmen çalıştığını dile getiren Tatary, ülkedeki İslam dini öğretmenlerinin yüzde 90'ının işsiz olduğunu bildirdi.
Tatary, okullarda İslam dini dersi konusunda özerk yönetimlerden bekledikleri adımların atılması halinde bu oranın düşeceğini söyledi.Eğitim talepleriyle ilgili en büyük zorluklarının özerk yönetimlerin her biriyle ayrı ayrı müzakere etmek olduğunun altını çizen Tatary, İspanya'da öğrencilerin yüzde 4'ünün Müslümanlardan oluştuğunu aktardı.
"HİÇ KİMSE CORDOBA CAMİ-KATEDRALİNDEN CAMİ İBARESİNİ ATAMAZ"
Tatary, Cordoba'daki tarihi cami-katedralin mülkiyet hakkına sahip olan Katolik kilisesinin geçtiğimiz yıl "cami" ibaresinin çıkarılmasıyla ilgili karar almasıyla ilgili soru üzerine, şunları kaydetti:
"Hiç kimse Cordoba cami-katedralinden cami ibaresini atamaz. Tüm dünya orayı cami olarak biliyor. UNESCO tarafından cami ve katedral ismiyle insanlık mirası olarak tanınan bir yer. Bu konuda polemiğe girmenin faydası olduğunu düşünmüyorum. Çünkü bu, İspanya'da siyasileştirilmiş bir konu. Siyaseti dışarıda bırakarak diyalogla, uzlaşmaya varılacağına inanıyorum. Müzakere başlatılmıştı ama genel seçimlerden dolayı şu anda ara verildi. Sorun yok. Olay biraz soğuduğunda müzakereler yine başlayacaktır. Katolik kilisesi müzakereye hazır. Özellikle İspanya Piskoposlar Konferansı kurumunun yeni başkanı daha ılımlı gözüküyor."
"VATANDAŞLIK HAKKI TEKLİF EDİLMELİ"Öte yandan, Tatary, İspanyol hükümeti tarafından Sefarad Yahudilerine tanınan "kolaylaştırılmış vatandaşlık" haklarının 16. yüzyılda İspanya'nın tasfiye ettiği Müslümanlara neden verilmediğiyle ilgili soruyu şöyle yanıtladı:
"Bana göre Sefaradlara nasıl bu hak veriliyorsa Müslümanlara da aynı hak verilmeli. Çünkü konu aynı. Onlar gerçekten İspanyol. Fas'ta, Tunus'ta, Suriye'de çok fazla İspanyol soyadlı aileler var. Gerçi Müslümanların geri döneceklerini tahmin etmiyorum. Çünkü gittikleri Müslüman toplumlara hemen entegre oldular. Ama buna rağmen İspanyol hükümetinin, 16. yüzyılda sınır dışı edilen Müslümanlara da vatandaşlık hakkı teklif etmesi gerekir. Bu İslam toplumunun meselesi değil. O dönem İspanya'dan giden Kuzey Afrikalı Müslümanları temsil eden Tunus merkezli uluslararası bir örgüt var. Onların bir talebi oldu ama İspanyol hükümeti bundan uzak duruyor."
İspanya'da yaşayan Müslümanların çoğunluğunun İspanyol vatandaşı olduğunu ifade eden Tatary, Müslümanların en fazla yaşadığı bölgeleri Katalonya, Endülüs, Madrid ve Valencia olarak sıraladı.
Tatary, "İspanya meclisinde şu ana kadar hiçbir Müslüman milletvekilinin bulunmaması ve siyasi partilerin aday gösterdikleri Müslümanları hep son sıralara yerleştirmelerine rağmen gelecekten iyimser olduğunu" belirterek, "Yeni Müslüman nesilden İspanyol milletvekili de çıkacağına eminim" diye konuştu.