Japonya'daki Fukuşima Daçi Nükleer Santrali'ndeki patlamalar ve yayılan radyasyon dünyayı
endişelendiriyor. Yabancı uzmanlar, felaketi 'yavaş yavaş gerçekleşen bir kâbus' olarak değerlendiriyor. Türk uzmanlar ise santraldeki patlamanın şiddetli olması durumunda dünyanın etkileneceğini belirtiyor. Uzmanlar, yağış olursa Japonlar için durumun daha da kötüleşeceği uyarısını yaparken, santralin olduğu Fukuşima bölgesinde bugün etkili yağmur beklendiği açıklandı. Nükleer santrallerin nükleer bomba gibi patlama tehlikesi yok. En büyük tehlike insan sağlığını tehdit edebilecek düzeyde radyasyon ve tehlikeli madde sızıntısı. Fukuşima Daiçi'de meydana gelen patlamalar, reaktör çekirdeğindeki basıncın azalması için bir miktar hidrojenin salıverilmesinden kaynaklanıyor. Hidrojenin havadaki oksijen ile reaksiyona girip alev aldıği belirtiliyor. ABD'nin Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nden Paul Gunter'e göre, son kaza, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu Radyolojik Olay Ölçeği'ne göre 5 veya 6 seviyesinde... Çernobil 7, Three Mile Island kazası ise 5 seviyesindeydi...
EN KÖTÜ SENARYO NE?
Ünlü bilim dergisi Scientific American'a konuşan fizikçi Ken Bergeron, eriyen uranyumun lav gibi hareket
edeceğini ve çelikten yapılan koruma duvarlarını deleceğini kaydederek, bu durumda da radyoaktif maddenin toprağa ve atmosfere karışacağını vurguluyor. Fizikçiye göre en kötü hal senaryosu ise şöyle: "Birinci nesil reaktörlerdeki sorun koruma ünitesinin küçük olması. Eğer çekirdekte erime başlarsa koruma ünitesi yeterli gelmeyebilir. Erimenin başlaması durumunda reaktörden radyoaktif madde sızması bir gün sürer. Şu anda nükleer reaksiyon yok. Sadece yüksek ısıdaki uranyum çubuklarını soğutmaya çalışıyorlar. Bu da 5-6 gün sürer." Japonya'daki Fukuşima Nükleer Santrali ile ilgili gelen bilgilerin tutarsız olduğunu ve rakamların birbirini tutmadığını belirten Türk uzmanlar, tehlikenin tüm dünyayı etkileyecek nitelikte olmadığını belirtiyor.
Prof. Dr. Beril Tuğrul (İTÜ Nükleer Araştırma Anabilim Dalı Başkanı): Yüksek sıcaklıkta metalle su bir araya geldiğinde hidrojen açığa çıkıyor ve bu hidrojen patlama riski yaratıyor. Nükleer patlama olması halinde, yani basınç kabının yarılıp nükleer malzemenin açığa çıkması durumunda nükleer malzemenin çevreye dağılması söz konusu olabilir. Ancak henüz böyle bir şey olduğu söylenmiyor. Olası bir patlamanın Çernobil patlaması gibi değer indeksine göre 7'nci dereceye ulaşması durumunda çok ciddi etkiler görülebilir. Çünkü nükleer malzeme atmosferin üst katmanlarından stratosfere çıkar. Stratosfere çıkarsa ilk olarak ABD
etkilenecektir. Ardından Amerika, Türkiye de dolaylı olarak etkilenebilir. Yağış olması Japon halkı için çok kötü sonuçlar yaratır, ancak diğer ülkeler için sorunu azaltır.
'İKİNCİ ÇERNOBİL OLMAZ'
Prof. Dr. Doğan Bor (Ankara Üniversitesi): Kısıtlı ve çelişkili bilgilere geriyor. Bir şey söylemek çok zor şu anda. Ancak Çernobil gibi bir patlamanın olacağı tahmin edilmiyor. Bu ısınmayı düdüklü tencere gibi düşünün. Zaman zaman gazı atmosfere veriyorlar. Önemli bir radyoaktif salınım olmadığı belirtiliyor. Bu anlamda da Türkiye üzerinde uzaklıktan dolayı hiçbir etki meydana gelmez. Bu ısınmayı düdüklü tencere gibi düşünün. Zaman zaman gazı atmosfere veriyorlar.
Nurdeniz ERKEN HABER MERKEZİ