İNSAN hakları kavramı, elbette çocuk haklarını da içeriyor. Bugün, dünyanın birçok ülkesinde insan hakları ihlal edilmektedir. Bu ihlallerin boyutu, çocukların dünyasında daha geniş kapsamlı bir biçimde yer almaktadır. Türkiye Cumhuriyeti devleti, 1924'te çocukların korunmasına yönelik bir çalışmayı başlatmış, bu tarihte örgütlenen 4 bin çocuk ilk kez TBMM'den haklarını talep etmiştir. Nisan 1929'dan beri de 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak kutlanıyor. Günümüzde çocuk hakları ile ilgili uluslararası belge 20 Kasım 1989 tarihinde Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilmiş ve Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına İlişkin Sözleşme adı altında 193 ülke tarafından onay-lanmıştır. Bu nedenle de bugün, Birleşmiş Milletler'e üye ülkeler tarafından Dünya Çocuk Hakları Günü olarak kutlanmakta... Çocuk Vakfı, bugün vesilesiyle benim kaleme aldığım ile bir bildiri yayımladı. Şimdi çocuklar adına yazdıklarımı paylaşmak istiyorum.
***
"Çocukluğum Hak'tır, haklılığımdır benim. Çocukluğum en temel hakkımdır çünkü... Adımı çocukluğumdan alırım; yeryüzünden ve gökyüzünden; aydan ve yıldızlardan, akarsular ve denizlerden, kimliği kimliğimde yazılı ovalar ve dağlardan, ayvanın sarısından ve elmanın tadından; kavakların kederinden ve söğütlerin neşesinden alırım. Adım kendimdir, kişiliğimdir, benliğimdir. Kendim görüşlerimin ifadesi; kişiliğim her türlü bilgiyi edinme becerisi, benliğim din ve vicdan özgürlüğüdür. Soyadım fiziksel, zihinsel, ruhsal, ahlâki ve sosyal gelişmem açısından yeterli yaşam standardına ulaşma hakkına sahipliğimdir. Eğitim hakkına sahipliğimdir. Oyunlarımda savaş yoktur, başkasının hakkına tecavüz, hırsızlık, yalan-dolan, uyuşturucu kullanımı yoktur. Beşiğime tank, tüfek, bomba gölgesinin düşmesini istemem; düşlerimin talan edilmesini, geçmişimin tarihi ne kadar ki, ama geleceğimin tecavüze uğramasını da istemem. Rüyalarımda açlık, işkence, ceza ve yasa dışı işlemler yoktur. Rüyalarımda derenin kumu güneştir, bulut yağmura kardeştir. Dağ dağa komşudur, ama bulut yoksa başında dağ kimle konuşur? Ben aç kalırsam, çocukluğumu daha yaşamadan en zor koşullarda çalışırsam, tapusuz mal misali diyardan diyara savrulursam, her türlü tecavüze maruz kalırsam içinizdeki, kalbinizdeki çocuk ve çocukluğunuz kimle konuşur? Dünya yüzünde kim ki çocukluğu ile barışıktır, onun dünyası bütünüyle barıştır. Kar yağdı kar üstüne, nar düştü kar üstüne... Ateş içinde köz vardır, söz içinde söz vardır. Benim yüreğimde sevinç vardır, özgürlük vardır, çocukluğum vardır. Çocuğum çünkü, çocukluğum çocuktur benim."