Geçen aylarda bir İrlanda yolculuğu yaptım. (Notlarını da gazeteye verdim, ama yoğun aktüalite nedeniyle yayımlanamadı.) Fark ettiğim şeylerden biri de kimi kiliselerin satılması veya farklı amaçlarla kiralanmasıydı. İrlanda, malum, çok dindar bir ülke. Büyük çoğunluğunu oluşturan Katolikler, azınlıkta olup mali güçleri nedeniyle daha ön planda olan Protestanlardan nefret ediyor. O bitmeyen terör olaylarının temel nedeni de bu. Ama yine de din, eskisi kadar güçlü bir kurum değil. Onun için de özellikle Katolik kiliseleri büyük cemaat kaybı yaşamış. Bu yüzden, yöneticiler bu yapıları kiralamış. Kültür merkezi, düğün salonu, hatta 'pub' olanları bile var, gözlerimizle gördük. Bunu niye yazıyorum? Önceki gün AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in, CHP'yi suçlarken "Onların döneminde camiler kışla, hapishane, sazlısözlü içkili eğlence mekânı yapılmıştır," sözlerini okuyunca, bunu hatırladım. Tek parti döneminde gerçekten de bunlar yapıldı mı, bilmiyorum. Bir araştırma konusu olabilir. Camilerimiz eğlence yeri olsun da demiyorum, haşa!.. Cami, Allah'ın evidir, kutsallığı olan bir mekândır. Ama bu, çoğu cemaatsiz kalan adım başı cami yapımını bağışlatır mı? Ve böyle bir cami, en azından bir kültür merkezi olarak işlev göremez mi? Koyu Katolik olan İrlanda bunu yapmışsa, koyu Müslüman olan Türkiye yapamaz mı? En azından bir fikir jimnastiği yapmaya değmez mi?