Bir çocuk için akran ilişkisi yaklaşık üç yaşından başlayarak önemlidir. Bir yandan sosyalleşmeyi, diğer yandan etkileşimle gelişimi sağlar. Gençlik döneminde ise akran ilişkisi çok daha büyük önem kazanır. Çünkü gençlik dönemi ile birlikte aileden çok, arkadaş odaklı bir yaşam başlar. Gençliğin başlangıcında grup arkadaşlıkları, ortalarına doğru daha yakın arkadaşlıklara dönüşür. Son dönemde ise uzun süreli arkadaşlıklar kurulur. Çocukluktan başlayarak arkadaşlara ilişkin beklentiler ve istekler değişir. Ergenlik öncesi dönem ve ergenlik başlangıcında çocuklar kendi cinsleri ile arkadaşlığı yeğler. Karşı cinsi itici ve rahatsız edici bulup, onlarla arkadaşlıktan çekinirler. Bu dönemde erkekler grup olmaya daha eğilimli iken, kız çocuklar yakın arkadaşlardan hoşlanırlar. Yakın çevresinden arkadaş bulurlar ve özel sırlar oluşturdukları arkadaşlıkları vardır. Çoğunlukla üç kız olduklarında özellikle sırların konuşulması nedeni ile sorun yaşarlar. Ergenlikle birlikte her iki cinste de gruplaşmalar başlar. Başlangıçta grupla kendi cinslerinden oluşur ve küçük gruplardır. Bu dönemde de kızlar daha küçük, ama daha bağlı gruplar oluşturur ve grup içi gizliliğe önem verirler. Kızların grupları daha bağlı ve diğer insanlara kapalıdır. Gruplar birbirleriyle sürekli konuşur. Bu konuşmalar, telefonla ve bilgisayar sohbetleriyle sürekli hale gelir. Aileler bir yandan devamlı bir arada olmalarına rağmen, bu kadar çok konuşacak ne bulduklarını merak eder ve kızar.
PAYLAŞMAYI ÖĞRENİR
Diğer yandan da çocukları başkalarıyla görüşmeyip, hep aynı kişilerle olduğu için endişelenirler. Büyüme ile birlikte iki cins birbirine karışır.Karşı cinsle etkileşimin başlaması ile genç kalabalıkları oluşur. Birlikte olmayı sağlayan ortak değerler, istekler, ilgiler vardır. Gençlerin kişisel olgunlukları grup oluşturmalarında önemlidir. Benzer olgunluğa ulaşmış olanlar bir araya gelir. Bu nedenle ailelerin herşeyi doğru giden çocuğunun, bir grup ya da kişi nedeniyle değiştiği düşüncesi çok doğru sayılmaz. Genç, kendine benzer olgunluk derecesinde ve benzer eğilimde olduğu kişileri seçer. Paylaşılan ilgiler, spor, hobiler, ortak düşünceler grup oluşturmada temeldir. Grup kimliği en çok davranışlar ve kıyafetlerle yansıtılmaya çalışılır. Bazı gençler hiç bir gruba giremezler. Bunun nedeni kendi kişisel özellikleri ve tercihi olabileceği gibi, gruplar tarafından reddedilmek de olabilir. Bu genç için önemli bir sorundur. Aslında çocukluğundan beri arkadaş edinme zorluğu olan kişilerin, gençlikte benzer süreci yaşamaları şaşrıtıcı değilidir. Bu nedenle çocukluktan başlayarak arkadaş edinememe nedenleri ve çözümleri aile tarafından araştırılmalıdır. Genç, akranlarıyla birlikte kimliğini geliştirir. Arkadaşları sayesinde, insanlarla ilişki kurmayı öğrenir. Aslında arkadaş grupları genç için, sonradan içinde yer alacağı iş gibi sosyal gruplara hazırlanmayı sağlar. Arkadaş grupları gençler için bir rehberdir. Dünya görüşleri, karşı cinse bakışları, hobileri, yaşam zevkleri arkadaşlarla biçimlenir. Arkadaşlık sayesinde bir yandan kendi duyguları ve korkuları ile başa çıkmayı öğrenirken, diğer yandan başkalarının duygularını anlarlar. Birbirleri ile deneyimlerini, düşüncelerini, isteklerini ve korkularını paylaşırlar. Bu paylaşım sonrasında genç, aslında kendinin farkına varır. Aile gence her türlü olanağı sağlasa da, kendini bilmesi ve geliştirmesi için tüm gereksinimi karşılayamaz. Bu nedenle herkes gibi, hatta belki daha fazla gençlerin arkadaşlara ihtiyacı vardır.