YAZ tatili, ardından bayram derken okullar açılıyor. Her yaş grubu için okulun anlamı, okula ilişkin sorular farklı olacaktır.
Okula başlama, artık dış dünyaya katılım demektir. Kreş ve okul öncesi eğitim almış olan çocuklar için daha kolay olsa da, ilkokul farklıdır. Kuralların olduğu, sessiz durulması gereken, anlatılanların öğrenilmesi ve evde ödev yapılması gereken bir yerdir. Bu aşamaya gelen çocuğun, bunların tümünü yapacak yetenekleri gelişmiş olmalıdır. Bunların dışında, artık bağımlılığı azalmış, doğruyu yanlışı ayırt edebilen bir çocuk olmuştur.
Çocuğun okula başlama döneminde ve alışmasında sorunlar olduğunda, çözüm aramak anne babanın görevidir. Gerektiğinde uzman yardımı almak gerekir. Ama bir sorun yoksa, o zaman kendi tutumlarını gözden geçirmekte yarar var.
Çocuk okula başladığı andan itibaren ders çalışma, ödev yapma gibi konularda tüm sorumluluğu kendi üstüne alan bir ailenin, çocuğun birden bunun kendi sorumluluğu olduğunu fark etmesini isteme hakkı olamamaktadır. Ailenin görevi en baştan, uygun ortamı hazırlamak, kararlı olmak ve kontrol etmektir. Onun yerine endişelenmek, ondan daha çok olayı sahiplenmek çocuğun ders çalışmayı ailesi için yapması gereken bir olay olarak algılamasına neden olur. O zaman çalışmayı aileye karşı kullanır.
Yani onları mutlu etmek ya da isteklerine ulaşmak, kızdırmak için kullanmaya başlar.
Ders zamanı TV, bilgisayar, PlayStation gibi aktiviteleri kısıtlamak, kontrol etmek kadar, görev yapılmadığında bazı aktivitelerden mahrum ederek ceza vermek de ailelere düşmektedir.
ERGENLİK: KİMLİK ARAYIŞI DÖNEMİ
Anne babadan sonra çocuğun becerilerinin ve yeteneklerinin gelişmesinde rol alan en önemli yer okuldur. Belli bir düzen ve disiplin içinde, bilgiyi, kişiliği, yetenekleri, yaratıcılığı geliştiren yere okul denir. Ergenin arkadaşlıkları, başarıları ve sorunları okulda şekillenir. Ergenlikte okulun yapısı önemlidir. Ergenlik, kimliğin gelişme dönemidir. Bu dönemde bir çok şey onun kimlik arayışını etkiler. Bu nedenle okulun tek tip sistem ve görüşe hizmet eden, ergeni belli görüş ve amaçlar için yetiştiren bir okul olmaması önem kazanır. Kimliğini ararken, sizin izin verdiğiniz kadar bile arayışa izin vermeyen, kendini geliştirmesini engelleyen ve kimliğini kendi isteğine göre biçimlendiren bir okul birçok sorunun kaynağı olabilir. Gençler genellikle; sıcak, istekli, sempatik, kolay uyum sağlayabilen ve endişelerini anlayıp, yanıt verebilen öğretmenleri yeğler. Ama aynı zamanda kontrolü sağlayabilen, adil davranan ve dersi açık ve net anlatabilen bilgili öğretmenlere saygı duyarlar. Öğrenciyi öğrenme sürecine katan, güler yüzlü ama disiplinli öğretmen, ergen tarafından yeğlenmektedir. Sanıldığı ya da inanıldığı gibi ergenler, her şeye izin veren, kolaylık sağlayan, kontrol etmeyen öğretmenlerle daha uyumlu değildir. O tür öğretmenlerle genellikle eğlenirler.
Ergenlerin öğretmenle sorunu olduğu zaman, onları aşırı tepkiler vermemeleri konusunda uyarmanız ve desteklemeniz gerekir. Çocuğun kendine haksızlık edildiğine ilişkin inancı varsa bunu okulla konuşmalısınız. Ergen, tepkisini derse katılmamak, ödev yapmamak ya da öğretmene karşılık vermek şeklinde ortaya koyabilir. Bu ise sorunlara yol açar.
Tüm çocuk ve gençlere, ailelere ve eğitimciler başarılı, mutlu, ama en önemlisi huzurlu ve zevkli bir eğitim yılı diliyorum.