Türkiye'nin en iyi haber sitesi
PROF. DR. BENGİ SEMERCİ

Romantik boşanmalar

Romantik mutluluklarla başlayan evlilikler, boşanmaya daha eğilimlidir. Çünkü hem evliliği hem de romantizmi aynı zamanda sürdürmek zordur. Bu nedenle hayal kırıklıkları daha büyük olur

Antropolojik kaynaklar, insan soyunun devam etmesi ve ari olması amacının evlilik kurumunu oluşturduğunu söylüyor. Diğer yandan insanların kendilerine ihtiyacı olan, onu bütünleyecek biri olduğuna ilişkin inancı, evliliğin temelini oluşturuyor. Sonra günlük yaşam içinde gittikçe vazgeçilen inanış; 'sen' ve 'ben'in', 'biz' olmayı araması, evliliğe giden yolu oluşturuyor. 'Biz', iki kişinin örtüşmesini ve bütünlüğü göstermektedir. Sadece cinsel ilişki üzerine kurulu beraberlik ise 'yalancı biz'i oluşturur. Sonuçta 'biz'i kaybetmek boşanmayı getirmektedir.
Aslında boşanma yasal bir süreçtir.
Duygusal olarak bir parçanız daima diğerinde kalacaktır.
Ailelerin bizlerin adına yaptığı seçimleri bir kenara bırakırsak, bilinçli ya da bilinçsiz bazı nedenlerle evlenilecek kişiyi belirliyoruz. Evlenmek istediğimiz kişiye ilişkin bazı özellikler sıralayarak beklentilerimizi ortaya koyarız. Oysa seçimlerimize baktığımızda, çoğu kez adına aşk desek de, bilinçdışı istemlerimiz, beklentilerimiz, aradığımız güven, sığınma, bir baba, bir anne ya da farkında olmadığımız bir başka gereksinimiz ortaya çıkar. Aslında evlilik, iki ayrı kültürün harmanlanmasıdır. Sorun bu harmanlamanın hem diğer iki kültürden farklı, ama bir yandan da onların izlerini taşıyacak şekilde yapılabilmesidir. Genelde ailelerin istediği ise kendilerinin tekrarı, devamı olan bir yapıdır. Bunun için çaba harcar ve kazanmayı beklerler.
Oysa bu kabul edilebilir bir durum değildir. Yeni çiftin ailelerinden farklı ve dünyanın değişen örüntüsüne uygun olmaları sağlıklı evliliğin temelidir. Tüm bunlar bir olgunluk, kendini tanıma gerektirir. Olgun bir ilişki başladıktan sonra mükemmel çift olmaktan, bulutların üstündeki evlilikten, yakın dostluk oluşturmaya giden sürece geçilir.

EVLİLİĞİN ÖMRÜ
Evliliğe başlarken herkes ömür boyu süreceği düşüncesini taşır.
Başkalarının evliliklerine ise çok daha kolay ömür biçeriz: "Bu evlilik en fazla iki ay sürer", "Bu evlilik asla bitmez". Gerçekten evliliklere ömür biçilebilir mi?
Ted Huston (Phd) çalışmaları sonrasında karı-kocanın evliliğe evet dediklerinden iki yıl sonra birlikte kalıp kalmayacakları ve mutlu olup olmayacaklarını önceden tahmin edebileceğini söylüyor. Bunu söylemek için flört döneminden başlayarak çiftlerin ilişkilerini incelemeye başlamış. Rahatlar mı?
Eminler mi? Birbirlerine karşı duyguları nasıl? Ve bazı soruların yanıtlarını bulmaya çalışmış. Sıkça sarılıp öpüşen çiftler diğerlerine göre daha mı mutlulardı? Romantizmi kaybederlerse boşanma olasılığı artıyor muydu? Ya da tartışan çiftler, ayrılma yolunda mı gidiyorlardı?
Sanılanın aksine, evliliğin ilk yılları mutluluk dolu bir aşkla geçmemektedir. Ve romantik mutluluklarla başlayan evlilikler, boşanmaya daha eğilimlidir. Çünkü evliliğin içindeki romantizmi aynı yoğunlukla sürdürmek çok zordur.
Bu nedenle hayal kırıklıkları artar.
Oysa daha az romantizmle başlayan evliliklerde beklenti daha azdır.
Kavgasız gürültüsüz giden, ideal romantik ilişkileri olmayan çiftler boşanmaya daha az meyillidir.
Çünkü daha az beklentileri vardır ve etkilenme oranları daha azdır.

AŞKIN VE DÜŞKÜNLÜĞÜN KAYBOLMASI
Çiftleri boşanmaya sürükleyen, sorunların ortaya çıkması değil, aşkın ve düşkünlüğün kaybolmasıdır. Evliliğe başlarken iyi tanımadan, yarattığınız eşe âşık olarak, pembe bulutların üzerinde başladıysanız ve gittikçe hayal kırıklığına uğruyorsanız risk altındasınız demektir. Ama bu sevginizin azaldığını göstermez.
Tartışmalar evliliğinizi yıpratacaktır. Evlenmeden önce bulutların üzerinden inemediyseniz şimdi toparlanma zamanı. Gerçeği görüp, onunla ve bu gerçekle yaşayıp yaşayamayacağınıza karar verin.
Tüm bu önerilerden anlaşılıyor ki, evlenmeden önce geçireceğiniz tanışma sürecini iyi değerlendirmek, beklentilerinizi gerçeğe uygun ayarlamak evliliğinizin ilk ve son olmasını, bir yastıkta kocamayı, mutlu ve huzurlu bir birlikteliği getirebilir. Öte yandan bu değerlendirmeleri kendi evliliğinizde bile yapmakta zorluk çekerken, başkalarının evliliklerine, sadece görüntüleri değerlendirerek ömür biçmek, sizin evliliğinizi daha iyi, doğru, uygun hale getirmeyecek ve ömrünü uzatmayacaktır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA