Bu filmi nasıl tanımlamalı? Belalı bir biyografinin hakkından gelen başarılı bir 20. yüzyıl öyküsü olarak mı? Yoksa Meryl Streep'e tam 17. Oscar adaylığını ve olasılıkla bir üçüncü ödülü getirecek parlak bir oyunculuk gösterisi diye mi? Belalı dedim, çünkü 80'li yıllarda ABD'de Ronald Reagan ve bizde Turgut Özal'la birlikte kapitalist ekonomiye yeni kapılar açan ve liberalizmin şampiyonlarından olan Margaret Thatcher, üzerinde ittifak edilmiş bir kişilik değil. Hatta sevilmekten çok nefret edildi ondan... Bu biyografiye sıvanmak, bizim bir Özal filmi yapmamıza benziyor. Kolay mı? Ama işte, Demir Leydi'nin asıl başarısı da bu. Sonuç olarak halkın içinden gelen ve bir kahraman, bir devrimci, bir yaratıcı olmayan bir kadını öyle iyi anlatıyor ki. İlgiyle izliyor ve sonunda ona hayran kalıyorsunuz. Çünkü o, daha çok genç yaşta sıradan bir ev kadını olmayı reddediyor. İçindeki ateşi ancak ülkesi için birşeyler yaparak, İngiltere'ye eski onurunu kazandırmak için kullanarak söndürmek istiyor. Ve bunun için de, geleneksel olarak kadına kapalı bir alanı, siyaseti seçiyor. Hem de İngiltere gibi gelenekçiliği nedeniyle bunun daha da zor olduğu bir ülkede... Bu İngiliz-Fransız ortak-yapımı; nispeten kısıtlı bütçesine karşın, işini çok iyi beceriyor. Hem ülkesi, hem dünya için o büyük değişim yıllarında, özellikle amansız bir sınıf kavgası yaşayan İngiltere'deki olayları, arşiv filmlerinden yararlanarak canlılıkla veriyor. Bu açıdan, belgesele yakın bir havası var. Ama öte yandan, güçlü bir dramatürjisi de var. Tüm oyuncuları mükemmel, ama Meryl Streep'e çok özel bir övgü gerekiyor. Bu şahane oyuncu, bu harika kadın, yeni mucizeler yaratıyor. Thatcher'i orta yaş ve yaşlılık olarak iki ayrı döneminde canlandırırken, inanılmaz bir benzerlik sağlamakla kalmıyor. Onun o kendine özgü sesini, erkeğe benzeyen kalın tınısı ve tipik aksanıyla aynen veriyor. Eğer yeni bir Oscar almazsa, gerçekten şaşırırım. Ve kadın yönetmen Phyllida Lloyd, bizlere bir büyük aşkı da ustaca veriyor. Özellikle Thatcher'in genç yaşta evlendiği eşi Dennis'le, onun ölümünden ve de kendisi bilinen Alzheimer hastalığına yakalandıktan sonra bile hep birlikte olması, onu hep yanıbaşında bulması, acaba kimin gözlerini yaşartmayacak?
DEMİR LEYDİ ***
(The Iron Lady)/ Yönetmen: Phyllida Lloyd/
Senaryo: Abi Morgan/
Görüntü: Elliot Davis/
Müzik: Clint Mansell, Thomas Newman/
Oyuncular: Meryl Streep, Jim Broadbent, Anthony Head, Susan Brown, Alexandra Roach, Harry Lloyd, Richard E. Grant/ İngiliz filmi