Adamın biri 'Twitter' denen cıvıtma aracıyla bana sövecek,
Ya da tehdit edecek ve ben hiçbir şey yapamayacağım!
Mahkemeye başvurmak bile çare olmayacak. Çünkü
ABD'deki Twitter merkezi sövenin kimliğini gizliyor.
Kabadayı ya.
Suça ortak oluyor.
Neymiş 'özgürlük' varmış…
Onun 'sövme' hürriyeti var ama benim 'hak arama' özgürlüğüm yok.
Böyle şey olur mu?

Biri benim adıma bir twitter hesabı açtı, Kafasına eseni yazıp çizdi.
Herkesle kötü oldum.
Mahkemeye gittim, bilişim suçlarına başvurdum sonuç alamadım.
Neden?
Çünkü adamlar bilgi vermedi. Twitter katili biliyor, ama saklıyor…
Twitter diğer ülkelerin hukukunu ciddiye alıyor, fakat Türkiye Cumhuriyeti'nin hukukunu tanımıyor.
Bu nasıl iştir?.. Bunu sadece bize yapıyor.
Bizden başka her ülkede twitter aracılığıyla hakarete uğrayan herkes mahkeme kararını Twitter'a uygulatıyor.
Mesela Facebook'ta böyle bir hakarete uğrarsanız Facebook içeriği çıkarıyor.
Kişinin hak ve özgürlüklerini tanımam demiyor.
Ama Twitter'a yaptığımız onca başvuru kabul görmedi.
Türkiye'nin sayısız uyarısına rağmen beyler tutumunu hiç değiştirmedi. Kullanıcılar iyi bilir, twitlerde küfürler, tehditler, şantajlar havada uçuşuyor.
Yapanın yanına kâr kalışı, dozu giderek artırıyor.
Son çare fişi çekmekti. Şimdi
fiş çekildi, iş bitti…
Yani Temel'in dediği gibi oldu. 'Sen beni tanimayisan, ben seni hiç tanimayrum'.
Türkiye'yi tanımamaya devam ederlerse cıvıtık site hepten kapatılacak. Gündem haliyle Twitter oldu…
CE HA PE yapacağı hizmetler yerine meydanlarda dedikodu yapıyor.
Hem de aslı astarı olmayan şeyler söylüyor.
Şimdi de Türkiye'yi tanımayan Twitter'ı diline doladı.
Sanıyor ki dedikoduyla oy olacak.
Gaziantep meydanında aynı şeyi yaptı.
Az kaldı ne kadar etkili olduğunu hep birlikte göreceğiz.
Neyse... "Mesele ağaç değil anlamadın mı?" diyerek çoluk çocuğu sokağa dökersen, Başbakana küfredersen, Vatandaşı galeyana getirip ortalığı, kırıp dökersen, Ayrıca 'Twitleri ikiye katlayın' dersen, Devlet de böyle yapar.
Katlar Twitter'ı cebine koyar…