Belediyelerde, imarla ilgili işler rant kapısıdır.
Türkiye'de hemen her belediyede var olan bir sistemdir bu.
Adamını buldun mu, gerisi kolay.
İster üç kat çık, ister otuz…
Ama işi para vermeden halletmek mümkün değil.
Yanlış anlamayın, Herkesi aynı kefeye koymuyorum.
Tenzih edeceklerim var tabii ki...
Duman tüten yerlere bakarsanız, ne demek istediğimi gayet iyi anlarsınız.

İmar işleri öyle büyük bir rant ki...
Avantayı meslek edinenler bir işaretle parayı çuvalla kaldırır.
Belediyelerde aracıları paraya boğmadan iş görmek maalesef mümkün değil.
Para vermeyen, yıllarca beklediği imar değişikliğini yasal hakkı bile olsa yaptıramaz.
Aldığı parayla yetinmeyen paragözler de, mutlaka bir yolunu bulur ve yeniden eşşek yüküyle rüşveti cebe indirir...

Bir arkadaşım var, İki bine yakın insanı istihdam ettiği işletmesinde küçük bir imar tadilatı yaptırmak istemiş.
Aylarca da uğraşmıştı…
Yasal hakkıydı ama yapmadılar adamın işini.
Emsal hakkını vermediler.
Büyük para istediler.
Vermeyince
işi uzayıp gitti…
Adamın zararı büyük.

Vicdan yoksunu, hırsız ruhlu takipçi işi sündürüp durdu.
Arkadaşım çıldırdığıyla kaldı.
Onun çaresizliği karşısında öfkelendiğim çok oldu…
Elimde belge olsa sorumluların gözyaşına bakmayacağım da…
Neyse…

Şimdi İmar Kanunu'nda değişiklik öngören teklif TBMM'ye sunuldu.
Kanunlaşırsa, belediyelerin imar planı yapma yetkisi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na geçiyor.
Taslağa göre,
Gerekli görülen hallerde ve ilgili idarenin meclisince yapılacak değişikliğin bir aylık sürede karara bağlanmaması halinde, her tür ve ölçekteki plan değişikliklerini yapma, yaptırma, değiştirme ve resen onaylama yetkisi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nda olacak.

Yani taslak yasalaşırsa belediyelerin imar yetkileri Bakanlığa devredilecek.
Ve Bakanlık, "Bir ay içinde karar verdin verdin; vermedin bu işi ben hallederim" diyecek.
Taslak yasalaşırsa, yerel seçimlerde meclis üyesi seçilip imar işinden köşe dönme hayali kuranların hevesi de kursağında kalacak.
Çünkü Demokles'in kılıcı enselerinde olacak.