İzmir 'herkes için sağlık' temasıyla, aday adayı olduğu EXPO 2020 yarışını, 27 Kasım'da Paris'te zaferle taçlandırmak istiyor. Biz de o tarihte Paris'te olup, bu zafere tanıklık yapmak dileğindeyiz. Çünkü aslında bir Türkiye projesi olan EXPO 2020 organizasyonu, İzmir'in geleceğine ışık tutacak, kente yeni yollar açacak, önemli bir araç niteliğinde.
Sağlık temalı EXPO'da, İzmir'in en önemli kozlarından biri de, kente son yıllarda yoğun olarak kazandırılan, yeni ve çok güçlü sağlık yatırımları. Zaten EXPO'nun sponsorlarından olan Medical Park İzmir Hastanesi, bu güçlü, cazip yatırımların en önemli örneklerinden.
Ekol Hastane Grubu da, yine benzeri örneklerden. İzmir'de sağlık yatırımını sürdüren grupların, sürekli sosyal projelerin altına imza atarak, hizmet verdikleri kentle kurumları arasında 'aidiyet' ilişkisini geliştirmesini çok önemsiyor ve saygın buluyorum.
TAM BİR ŞIKLIK ÖRNEĞİ
Ekol Hastane Grubu, bu alanda dün yeni bir adım attı. Ekol Kulak Burun Boğaz Hastanesi'nin yanında, İzmir'in en büyük sanat galerilerinden biri açıldı. Ekol Sanat Galerisi ile İzmir, çok güzel, yeni bir sanat alanı kazandı. Tam bin metrekareye yayılan, resim KİTAPLARI kütüphanesi ve sosyal alanlarıyla öne çıkan Ekol Sanat Galerisi, bir şıklık örneği. Bir hastanenin, kendi yanı başında, tıp amaçlı bir hizmet dışında, üstüne para harcayacağı ciddi bir sanat galerisi açması, gerçekten içtenlikle saygı duyulacak bir tercih. Bu tercihi geliştiren, iyi bir koleksiyoner ve sıkı bir sanatsever olan Ekol Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Opr. Dr. Mehmet Baz'ı yürekten kutluyorum.
AÇILIŞA YAKIŞAN SERGİ
Mehmet Baz, Ekol Sanat Galerisi'ni çok iddialı bir isimle açtı. Bu ilk sergi için aynı zamanda hemşehrisi olan, Uşak doğumlu Prof. Dr. Devrim Erbil'i seçti. Ben resim sanatının sadece izleyicisiyim. Yani resimle ilgili sanatsal bir değerlendirmede bulunamam. Ama bazı ressamları, kendi düşlerimden yansıyan, sanatsal yaratıcılıklarından çok etkilendiğim çizgide; nedense sezgilerimin peşine takılarak, hep izlemişimdir. Yakından tanıma onurunu elde ettiğim, 2010 yılında yitirdiğimiz büyük ressam Ömer Uluç, kadın ressamlardan değerli Arzu Başaran; örneğin şair büyük usta, ressam Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun öğrencisi olan ve yine yakından tanıma şansını elde ettiğim kocaman ressam Fikret Otyam, ilk sırada gelen isimlerdendir.
Çok değerli Devrim Erbil de, hep izlediğim, eğer bana kalırsa, Türkiye'nin yaşayan en büyük ressamlarındandır. Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun öğrencisidir. Muhteşem bir ressamdır. Ekol Sanat Galerisi'nde, resimlerinin önünde, sanki bir geçit töreninin peşindeymişim gibi dolaşırken, yarattıkları karşısında bir esrime duygusu yaşadığımın altını çizeyim. Tek kelimeyle müthiş... Sanatında hala gencecik çizgiler taşıyan, yaratıcılığında bilge bir noktaya ulaşmış; ama resimlerinin önünde, mütevazı, utangaç bir çocuksuluk ile duran; 76 yaşındaki bu büyük ressamı, incelikli bir saygıyla selamlamamak olanaksız.
Ekol Sanat Galerisi'nde, Devrim Erbil'in her sanat yapıtı karşısında, hissettiğim estetik hazzı, kelimelerle aktarmam çok zor. Hani Nazım'ın Vera için yazdığı, Saman Sarısı adlı şiirinde, Dino'ya "Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?" diye seslendiği gibi:
"Sen bu estetik duygunun resmini yapabilir misin Devrim Hocam" diye seslenebilirim belki.
Böyle bir galeriyi, İzmir'e kazandırdığı için Mehmet Baz'ı alkışlıyorum. Türk resminin büyük ismi Devrim Erbil'in önünde saygıyla eğiliyorum.