Dün çok anlamlı bir törene katıldım. Karşıyaka'nın çalışkan, başarılı Belediye Başkanı Cevat Durak; tam bir 'vefa' ve 'saygı' örneği göstererek; İzmir'in unutulmaz, efsanevi Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina adına, şık, çok amaçlı bir kültür merkezi inşa etti. İşte dün bu güzel kültür merkezinin açılış törenine tanıklık edenler arasındaydım. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, rahmetli Ahmet Piriştina'nın değerli eşi Mine Piriştina, sevgili oğlu Levent Piriştina, sevgili kızı Zeynep Piriştina Subaşı, sevgili damadı Hasan Subaşı, çok yakın çalışma arkadaşı, yakın dostu eski Konak Belediye Başkanı sevgili Erdal İzgi de törene katılanlar arasındaydı.
ADINA DA, ANISINA DA YAKIŞTI
Ahmet Piriştina, yaşarken yıllanmış dostluğunu paylaşma şansını elde ettiğim, ağabey-kardeş iletişimi yaşadığım, anıları ve hayatı önünde her zaman sevgiyle, saygıyla eğildiğim bir insan.
Piriştina'yı ölümsüzleştirmek için yapılacak en anlamlı işlerden biri; adına açılacak nitelikli bir kültür merkeziydi. Çünkü Piriştina; ömrü boyunca kültürsanata yakın durmuş, kültür sanat fikir insanlarıyla dostlukları olmuş; iyi demokrat bir kent aydını, hakiki entellektüel birikime sahip bir insandı. Bu nedenle; bu mekan, sevgili Piriştina'nın adı ve hatıralarıyla örtüştü.
Zaten Durak da, tercih nedenini aktardı: "İzmir'in efsaneleşen Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina'nın adının ölümsüzleşmesi ve Karşıyaka'da bu anlamlı tesisle anılacak olması bizler için bir vefa borcuydu. Merhum Başkanımız Ahmet Piriştina'nın adını yaşatmak için ne yapabiliriz, diye düşünürken, onu en iyi anlatacak bir mekan olmasını istedik. Sanata ve sanatçıya yaklaşımı ile tanınan Piriştina'ya da böylesi bir kültür merkezinin yakışacağını düşündük."
Karşıyaka'daki övgüye değer hizmetleriyle öne çıkan Başkan Durak'ın bu sözleri karşısında ne diyebiliriz ki; kendisini içtenlikle kutlamaktan başka...
HALKIN VE KAMUNUN ÇIKARLARI
Çok yakından tanıma onurunu paylaştığım Piriştina için, sayfalar dolusu yazı yazılabilir; hem hatıraları, hem kişiliği üzerine... Ama ben içinden geçtiğimiz günleri de düşünerek; rahmetli Ahmet Piriştina'nın hem kendinden ve fikrinden taviz vermeyen; ama aynı zamanda her zaman ortak aklın peşinden koşan; zarafet çıtasını düşürmeyen; çelebi siyasi duruşuna dikkat çekmek isterim.
Her konuda, fikir beyan etmeyip; özellikle şehircilik alanında uzmanlığa ve uzmanlara duyduğu saygının değerine vurgu yapmak isterim. Küçüğünden büyüğüne, insanları dinleyebilme özelliğini yazmak isterim. Her dinlediğinden yeni bir şeyler alarak, bu yenilikleri kendi fikriyle bütünleyip, yol gösterme, önderlik yapabilme özelliğini yansıtmak isterim.
Dürüstlüğün, nasıl oluyorsa, bir erdem olarak gösterilmeye çalışıldığı günümüzde; bu kavramın Piriştina'nın tüm yaşamının doğal bir parçası olduğunu anımsatmak isterim. Bugün 'sol' 'sol' diye diye; aslında solculuk ile tamamen çelişen bazı anlayışları; 'solculuğu' sömürerek inşa etmek isteyenlere; rahmetli Piriştina'nın siyasi değerlerini, aslında TİP döneminden aldığı değerlerle bütünleştirerek oluşturduğunu aktarmak isterim.
HAYATININ ŞİİRİNİ YAZIP GİTTİ
Piriştina'nın dönüşümü ve değişimi anlayarak; halkın ve kamunun çıkarları lehinde gerçek bir solcu olduğunu anlatmak isterim. İzmir aşkıyla, hizmetleriyle, halk sevgisiyle; İzmir'de ve Türkiye'de iz bırakan sevgili Piriştina'nın; ürettikleriyle aslında kendi hayatının şiirini yazdığını belirtmek isterim.
Çok sevgili Piriştina, sevgili ağabeyim; nur içinde yat. Şimdi senin çok sevdiğin Karşıyaka'da, Cevat Durak'ın adına açtığı kültür merkezinde, nice genç insanlar kültür ve sanatla buluşacak. Adın sana yakışan anlamlı bir mekanda yaşayacak.
