Geçtiğimiz yakın yıllarda Ortadoğu Üniversitesi'nden değerli bilim insanı Doç. Dr. Cenk Saraçoğlu, İzmir'de bir alan araştırması gerçekleştirmişti. Bu araştırmanın bir bölümü dergilerde yayınlanmış, "Değişen İzmir'i Anlamak" adlı kitapta yer almış, tamamı ise İletişim Yayınları'ndan bir kitap olarak çıkmıştı. Kitabın bütününü özetlemek olanaklı değil.
Sadece değerli Saraçoğlu, İzmir orta sınıfından insanlarla yaptığı araştırmada, "Tanıyarak dışlama" adlı bir kavram geliştirmişti. Bu kavram, orta sınıftan insanların bir bölümünün, İzmir'de Kürt kökenli yurttaşlara karşı; ne negatif, ne de pozitif sayılabilecek; onları tanıyarak, kendilerinden uzak tutmaya yönelik bir tutum içinde olduklarını ortaya koyuyordu. Ama bu eğilim, birlikte yaşam olgusunu inkar eden bir noktada değildi.
UMUT VERİCİ
Ayrıca bu eğilim, İzmir'in tümünü de bağlamıyordu. İzmir'in Güney Doğu'dan sürekli göç aldığı bir gerçek. Ben son yıllarda; hem Kürt kökenli yurttaşlar ile hem de İzmir'e başka bölgelerden gelen, yerleşen göçmenlerle sürekli iletişim içindeyim. Özellikle yeni başlayan ve hepimizin özen göstermesi gereken barış ve kardeşlik sürecinde; Cenk Saraçoğlu'nun değindiği eğilime önceki yıllarda farklı insanlar arasında sıkça rastladım. Buna rağmen, şimdi bu durumun hızla değiştiğini görebiliyorum. Bu da umut verici, insanı mutlu eden bir eğilim. Konuya en sert yaklaşan insanlar bile, artık barış sürecinin Türkiye'yi rahatlatacağını düşünüyorlar. Kalbimiz barıştan yana, barışı bütün içtenliğimizle destekliyor, kardeşliğimizin hiçbir kazaya uğramadan, bu sürecin en sağlıklı bir şekilde sonuçlanmasını diliyoruz. Geçtiğimiz günlerde, izninizle bu köşede yayınladığım ve Yunus Nadi Ödüllü şiir kitabımdan aldığım "Dağda Ölen Herkesin Şarkısı" adlı şiirimle ilgili sevgili okurlardan, çok sayıda destek maili aldım.
BİR DAHA YAZILMASIN
Yine bir daha böyle şiirlerin hiç yazılmamasını dileyerek, aynı kitaptan 2009 yılında kaleme aldığım "Ağlayan Fısıltılar" adlı şiirimi, siz değerli okurlarımla paylaşıyorum.