Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SÖZÜN ÖZÜ ÜNAL ERSÖZLÜ (EGE)

İzmir karşılaştırması

Güney Afrika gezimizi kısaca yazmıştım. Küçük notlarla sürdüreyim.
Güney Afrika Cumhuriyeti, şu anda gelir dağılımı açısından yaşadığı önemli sıkıntılara rağmen, bir zamanlar dünyanın en ayrımcı, ırkçı ve antidemokratik rejimi olmaktan; katılımcı ve demokratik bir anayasa yaparak kurtulmuş durumda. Güney Afrika Cumhuriyeti'nde nüfusun sadece15'ini oluşturan beyazlar ülkenin yönetimindeyken; siyahlar, melezler ve yerlilerin siyasal ve medeni hakları yoktu. Bu nedenle tam 40 yıl boyunca siyahlar ve beyazlar arasında şiddet olayları yaşandı. Ülke neredeyse büyük bir iç savaşa sürüklenmenin eşiğindeyken, Ulusal Parti, ayrımcılık rejimini yumuşattı. Ardından Nelson Mandela'nın liderliğindeki Afrika Ulusal Kongresi'nin (ANC) direnişiyle,1990'ların başında bu rejim dönüşüm geçirdi.
Siyasi yasaklar kalktı, siyahların ilk kez oy kullandığı 1994 seçimlerinde ise 27 yıl hapiste kalan avukat Nelson Mandela başkanlığındaki ANC, oyların yüzde 62'sini alarak büyük zafer kazandı.
Şimdi Güney Afrika'da yıllar önce başlayan bu süreç, yeni değişimlerle gelişerek sürüyor. İşin bizim ülkemizde de herkes tarafından farklı dersler çıkarılabilecek politik kısmını, özetle böylece geçelim.

YÖN VERİYOR

Güney Afrika, altından elmasa uzanan çok zengin madenleriyle, bütün dünyanın dikkatini çeken bir ülke. Aynı ülke son yıllarda; özellikle Ümit Burnu, Masa Dağı, adaları, butik safari yapılan parkları, penguenleri, fok balıklarının bulunduğu adası, botanik bahçeleri, Hint Okyanusu kıyısındaki muhteşem plajları, müthiş doğasıyla; hem kitle turizminde, hem de turizmin farklı alanlarında öne çıkan destinasyonlardan biri.
Güney Afrika'nın en önemli şehirleri Johannesburg, Cape Town ve başkent Pretoria. Cape Town, tam bir turizm şehri olmuş. Johannesburg ve Cape Town aynı zamanda, dünyada 'küresel şehir' tanımına uyan yerleşimler.
Zaten şehirciliğe son yıllarda yeni boyutlar getiren ABD'li kent sosyoloğu Prof. Dr. Richard Florida da, buna dikkat çekmiş. Araştırmacıların verilerinden yola çıkarak yüz kadar dünya kentini, küresel ekonomide oynadıkları stratejik role göre konumlayan Richard Florida, özellikle Johannesburg'u, İstanbul ile birlikte küresel kentler arasında değerlendiriyor.
Çünkü Johannesburg, çeşitli özellikleriyle neredeyse Afrika kıtasının ekonomisini yönlendiren şehirlerin başında geliyor.

GÖLGE EDİLMESİN

Güney Afrika'da hem Johannesburg'a, hem de Cape Town'a, İzmir gözlüğü ile objektif baktığımda, her iki kentten de, şehircilik açısından çok örnek alınabileceğini rahatlıkla vurgulayabilirim.
Türkiye'de İstanbul'dan sonra küresel kent olabilecek potansiyeli taşıyan İzmir'in, bu tanıma uyabilmesi için ise zaman gerekiyor. Öncelikle İzmir'e yerel ölçekte yapılacak yatırımların evrensel düzeyde tamamlanması çok önemli. Yeni başlayan ve yürümekte olan kamu yatırımlarının, politik kaygılar dışında, İzmir'in kenetlenmesiyle üst düzeyde hızla gerçekleştirilmesi de; gelecekte İzmir'in de küresel dünya şehirleri arasına girmesine kısa sürede yol açacaktır. Bu öngörümüz, İzmir'in dünyanın küresel finans zincirine bağlanması konusu için de geçerlidir. İzmir bütün bu gelişmeler sonucu; küresel rekabette, yaratıcı sınıfı da, mıknatıs gibi kendisine çekebilecek özellikler taşıyan bir şehir. Yeter ki gölge edilmesin. Yeter ki kısır politik çekişmelerin kurbanı olmasın. İzmir'in doğal gelişimi bile, şehri Türkiye'nin en parlak noktasına taşıyacak, evrensel olarak konumlayacaktır.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA