Egeli Sabah'ın özel bir markası halini alan Sabah Kahvesi'nde, bu hafta Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) İzmir Bölge Müdürü Kadri Kabak'ı ağırladık.
Şunu kabul etmeliyiz ki; Türkiye farklı alanlarda, önemli bir dönüşüm sürecinden geçiyor.
Bu süreçte, son yıllarda kamu kurumları da yeniden yapılanarak, kendilerini yenilediler. Türkiye'de ilk iş yasası, 1936 tarihli İş Kanunu. O yıllardan bu yana, çalışanların haklarını korumak, işsizlikle mücadele etmek anlamında, Türkiye'de çok ciddi yol kat edildi, köprülerin altından çok sular aktı.
Bu süreç 1946 yılında, İş ve İşçi Bulma Kurumu'nun kurulmasından, Uluslararası Çalışma Teşkilatı'nın normlarının uygulanmasına kadar uzandı. Ama yıllar geçtikçe, İş ve İşçi Bulma Kurumu'nun, işgücü piyasalarını belki doğru analiz edemediği için, iş ve işçi bulmaya yönelik aracılık rolü giderek zayıflamaya başladı.
YENİLEYEMEDİ
Kurum değişen işgücü piyasasının ihtiyacı olan hizmetleri vermek konusunda, kendisini yenileyemedi ve işgücü piyasalarında kamu hizmetinin işlevi, özellikle 90'lı yılların başında çok azaldı. Bunun üzerine Türkiye İş Kurumu'nun (İŞKUR) kurulması için, ilk adım 2000 yılında atıldı. Hukuki bir itiraz süreci yaşandı, ama ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi'nce 25 Haziran 2003 tarihinde kabul edilen, 4904 sayılı Türkiye iş Kurumu Kanunu ile İŞKUR, yasal statüsüne kavuştu. Kurumun görev alanı genişledi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın bazı birimleri İŞKUR'da birleştirildi.
ŞAŞIRTAN GELİŞME
Kurum, istihdamın korunması, geliştirilmesi, yaygınlaştırılması ve işsizliğin önlenmesi faaliyetlerine etkin şekilde yardımcı olmak; işsizlik sigortası hizmetlerini yürütmek üzere yeniden yapılandırıldı.
Bu yapılanma sırasında, aynı kurumun, değişim ve yeniliklere uyum sağlaması, hizmet kalitesi ve çeşitliliği ile işsizlikle mücadelede etkin rol oynaması hedeflendi. Aktif programlardan, işe yerleştirme garantisi taşıyan meslek edindirme kurslarına kadar, yenilikler hayata geçirildi. İşte İŞKUR İzmir Bölge Müdürü Kadri Kabak da; İŞKUR'daki bu büyük değişimi ve dinlediğimizde bizi şaşırtan devrim niteliğindeki uygulamaları, Egeli Sabah'a anlattı. Artık İŞKUR'un kapısını sadece iş arayanlar değil, işçi arayanlar da çalıyor. İŞKUR'un uygulamalarında, o kadar çok yenilik var ki; dinledikçe çoğundan haberimiz (belki sizin de haberiniz yoktur) olmadığı için şaşırdık.
İLK DURAK OLMALI
İşsizlik büyük bir yara. İşsiz olanların, artık hangi seviyede olursa olsun, iş ararken kesinlikle öncelikle İŞKUR'a başvurmalarını öneriyorum. İş arayanların yanı sıra, en küçükten en büyüğüne kadar, tüm işverenlerin de İŞKUR'un uygulamalarını incelemelerini öneriyorum. Örneğin adı İşbaşı Eğitim Programı olan bir uygulama, en küçücük işveren için bile, bir nimet sayılır. İŞKUR'un başarılı, çalışkan Müdürü Kabak; bu nimetin farkındalığını yaratmak istiyor. Kabak işverenlere seslenirken; "Örneğin en az 2 çalışanı olan ve programdan işçi alan işveren, 6 ay boyunca maaş da ödemiyor, SGK primi de. Hepsini biz karşılıyoruz" diyor.
Bu programların hepsi alanlarında uzman 423 kişilik İŞKUR ekibiyle hayata geçiyor.
İnternet sitesine girdiğinizde, bütün bu uygulamalardan nasıl yararlanacağınız yazılı.
İŞKUR, hem işsize, hem işverene çağrı yapıyor; "Önce bize gelin" diye. Egeli Sabah'ta Kadri Kabak'ın anlattıklarını okuyunca bu çağrının önemini daha iyi anlayacaksınız.
