Çocukluğum, İzmir Bayraklı'da Sent Antuan Katolik Kilisesi'nin yanıbaşındaki güzel sokakta geçti. Ezan sesleriyle çan sesleri arasında; İzmir'in dinler arası barışın ve sıcaklığın hakim olduğu ortamını çocukluğumuzda yaşamıştık. Bayraklı Eczacıbaşı İlkokulu'nda okudum. Her tarafı tarih kokan, İzmir'in bu en eski semti, (şimdi ilçesi) biz çocuklar için tam bir şölen sofrası gibiydi. Bayraklı'nın renkli sokakları, dik merdivenleri, kilisenin hemen alt sokağında rahmetli halamın yaşadığı eski Rum evi, o evin Körfez'i seyre daldığımız havuzlu bahçesi, hep o bahçeden yükselen Giritli rahmetli eniştemin kahkahaları, hatırat ormanımın ağaçları arasında, derin izler bırakarak karışır zamana.
Bu nedenle çocukluk yıllarımı geçirdiğim Bayraklı, hep özel olmuştur benim için. Aynı şekilde ilk gençlik yıllarımı yaşadığım Bornova gibi. İzmirliyim ama bir yanım Bayraklılı, bir yanım da Bornovalıdır bu nedenle. Yazıya buradan başlamamın nedeni, dün Ben-TV'de gazeteci dostlarımız sevgili Erol Yaraş ve sevgili Hamdi Türkmen ile birlikte, Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ'ı konuk etmemiz oldu. Günümüzden bir Bayraklı yazısına, o yıllara gönderme yapmadan girmek benim için zordu. Bayraklı'nın ilçe olduktan sonraki ilk belediye başkanı seçilen; doğrusu bugünlere gelinceye kadar da, ilk kez bir belediye kurmanın, kurumsallaştırmanın, çok sayıda zorluğunu çeken Hasan Karabağ; 'üç gazeteci bir konuk' adlı programda, sorularımızı sahici bir şekilde yanıtladı. Bu yanıtları, Egeli Sabah'ta okuyacağınız için, detaylara girmiyorum.

HAKSIZLIK YAPILDIĞINI DÜŞÜNDÜM
Dışarıdan bakıldığında, Karabağ, bazen haksızlık yapıldığını düşündüğüm başkanlardan.
Genelde yerel siyaset arenası, bizde hep yıpratma yöntemleri içerdiği için, Hasan Karabağ'ın da bu yöntemlerden pay aldığını düşünenlerdenim. Aslında kendisiyle ikinci karşılaşmamız. Ama verdiği yanıtlardan, bu tablo daha net görülüyor. Bu nedenle, ben biraz da Karabağ göreve geldikten sonra, izlenimlerime dayalı, beğendiğim uygulamalarından söz edeyim. Mesela, geçtiğimiz yıl güzel bir kız misafirhanesi açtı. Nene Hatun Kız Misafirhanesi'ne, bu sene kapasitesinin üç dört katı başvuru olmuş. Üniversiteler kenti İzmir'de, demek ki ilçe belediyeleri, bu hizmeti çoğaltmalı.
Karabağ'ın yine olumlu bulduğum uygulamalarından biri, sokak yenileme çalışmaları.

HİZMET BİNASI İHALESİ TAMAM
Baktım, farklı mahallelerde bulunan toplam 71 sokağı yenilemiş. Hatta, bu yenileme çalışmalarının toplamı 180 bin metrekareyi buluyor. Yine Bayraklı'nın simgesi olan merdivenleri de elden geçirmiş Karabağ. Tam 23 mahallede, merdivenler yenilenmiş, onarılmış, bazı noktalarda yenileri inşa edilmiş. Bu arada yıllardır Yamanlar için sıkıntı olan yol sorunu da çözümlenmiş. Yine bazı okullarda yaptığı bakım ve tadilat çalışmaları olumlu. Şimdi belediyenin tüm birimlerini bir araya toplayacak hizmet binasının ihalesi yapılmış. Bu konuda da önemli bir adım atılıyor.
Elbette Karabağ'ın önünde duran, sürekli üzerinde çalıştığı en önemli iş ise, İzmir Büyükşehir Belediyesi ile birlikte yürüttüğü 'kentsel dönüşüm' projesi. Yıllara yayılacak bu proje ile Bayraklı sırtlarında tam altı bin konut yıkılarak, yerine yenileri yapılacak. İzmir'in çehresini değiştirecek, gecekondularda yığılanları, insanca yaşama kavuşturacak, kentin yüzünü yenileyecek bir iş.
Bir yanda yeni kent merkezi olarak, gökdelenler ile kucaklaşmayı sürdüren; diğer yanda ise sırtlarında yaşayacağı dönüşüm ile kentin nazar boncuğu olacak bir Bayraklı var geleceğimizde.
İzmir'in şu an ve gelecekte de en önemli ilçelerinden biri Bayraklı'dır. Belediye Başkanı Hasan Karabağ'ı da, çok sayıda konuda, olumlu yaklaşımlara sahip bir yerel yönetici olarak gözledim dün.