Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SÖZÜN ÖZÜ ÜNAL ERSÖZLÜ (EGE)

Tire ışığı

Tire, benim için her zaman ışık saçan bir kent olmuştur.
Tire'ye duyduğum hayranlık, yıllar önce yerel tarih araştırmacısı, çok sayıda Tire kitabının yazarı değerli Munis Armağan'ı tanıyıp, onun bu şirin kenti aktaran uzun sohbetlerine katılınca, daha çok artmıştı. Ama buna rağmen, uzun yıllardır Tire'ye gitme fırsatı yaratamamıştım.
Bir güzellik, insanın gözünden uzakta kalınca, hakkının verilmesi ihmal ediliyor. Uzun yıllar sonra, Sabah ekibi ile birlikte, artık gazetemizin markası haline gelen 'Sabah Kahvesi' söyleşimizi yapmak üzere Tire'ye gittik. Kentin tarihsel dokusunu korumakta; 'koruyarak kullanmakta' kararlı; çalışkan, yeni projeler hayata geçiren ve Tire'ye kültür ve tarih turizminde yeni yollar açmak isteyen Belediye Başkanı Tayfur Çiçek'i, Sabah Kahvesi'nin konuğu yaptık.

DERİN HAYRANLIK DUYGUSU
Tire'nin arka sokaklarını, tescilli tarihi binalarını, restore edilmiş ve butik otele dönüşmüş konaklarını, güzelim müzesini, tam 600 yıldır süren renkli Salı Pazarı'nı, hamamlarını, tarihi camilerini gezdik. Bir zamanlar Meryem Ana'nın Selçuk Bülbül Dağı'na çıkmadan önce, iki sene yaşadığı öne sürülen Yukarı Meryem Ana Mahallesi'ne gittik. Burada üstü cami olan özel kiliseyi ve daha nice örnekleri görünce; son olarak bir de Kaplan'da soluklanınca; Tire'ye bir kez daha, çok derin hayranlık duydum.
Asırlar önce Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'nde de sayfalar dolusu anlatılan İzmir'in yanı başındaki bu tarihi şehir; mutfağından eski sokaklarına, tarihsel mirasından doğal güzelliklerine; oksijen yüklü havasından güzel yürekli demokrat insanlarına kadar çok büyük bir değer.
Tire, doğanın içinden akan, şiir gibi bir ilçe. Bu şiir ilçede, görebilmeyi bir dahaki gezime ertelediğim en büyük güzelliklerden biri de; tam 3000 el yazması ve benzeri eseri barındıran Tire Necip Paşa Kütüphanesi. Türkiye'nin en değerli ikinci kütüphanelerinden sayılan, 1826 yılında II. Mahmut döneminde Mehmed Necip Paşa tarafından kurulan bu kütüphane; kitapseverlerin, Türk kültürünü yakından tanımak isteyenlerin, en değer verdiği nokta.
Bir zamanlar İzmir'in kendisine bağlı olduğu yılları da yaşayan Tire; tarihi iki bin yıl öncesine kadar uzanan; Lidyalılar'dan başlayarak günümüze köprü olan bir kent. Sabah Kahvesi'nde Başkan Tayfur Çiçek'in Tire'ye kattıklarını ve katmak istediklerini, Tire'nin hedeflerini okuyacaksınız.

KENTİN TARİHSEL ONURU
Ben bu yazıyı, son olarak 'Tire Tarih Ansiklopedisi' adlı eseri tamamlayarak, Türkiye ile paylaşan, çok değerli Munis Armağan'ın, bu kallavi kitabının arka kapağındaki sözlerle bitirmek istiyorum:
"Bir kentin ansiklopediye sahip olması onun kendini ifade etme yeteneğidir.
Tire, bu olgun kent kimliğini, tarihsel süreç birikiminden almıştır. Kentin siyasal tarihe etkisel gücü, olaylar yoğunluğu, kurumsal ve kimliksel zenginliği, onu diğer kentlerden farklı kılmıştır.
Özellikle üretimsel portresi, Urgancılar, Ketenciler, İpekçiler, Tarakçılar, Takyeciler, Doğancılar, Ağaççılar ve Dokumacılar mahalleleri kenti tanımlayan fevkalade ünitelerdir. Merkezde 28 kervansaray, 20 hamam, 32 medrese, yüzlerce mescit ve zaviye ile ulaştığı kent tablosu, vilayet merkezi kimliğine yakışır bir görüntü çizmektedir. Bu nedenle, Ansiklopedik ifade yeteneği, sadece Tire ve merkezi süreç yaşayan kentler için geçerlidir. Tire, kendini bir Ansiklopedi ile anlatma olgunluğuna erişmişse, bu onun tarihsel onurudur."
Ne diyeyim... Hem tüm Türkiye'yi, hem Ege ve İzmirliler'i, Tire'yi keşfetmeye davet ediyorum.
Pişman olmayacakları gibi; Türkiye'nin, Ege'nin ve İzmir'in büyük bir değeriyle karşılaşacaklar.
Hatta gördükleri, tattıkları, nefeslerine çektikleri hava ile şaşıracaklar.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA