 |  |
Çöken bir sosyal yaşam.. (benimki)
Ceviz kalp krizi riskini azaltıyormuş.. Unutkanlığın çaresi hoşaf.. Genç kalmak için iğde yiyin.. Her gün gazetelerde dergilerde bu tip sağlık haberlerini okursunuz. Benim de ilgimi çeker açıkçası. Yok, sağlığıma düşkün olduğumdan falan değil. Daha çok bu işe kafayı takmış bilim adamlarını merak ederim. Düşünsenize beyaz gömlekli babalar bir çuval iğdeyi yığmışlar laboratuara, üzerinde yıllarca çalışıp bir sonuca ulaşmaya çalışıyorlar. Evladım baban ne iş yapıyor? Hocam iğdenin faydaları üzerine çalışıyor.. Konumuz unutkanlık ve ne yaparsam yapayım ne kemirirsem kemireyim sorunun bir türlü aşılamamış olması. Vitaminmiş, balık yağıymış yalan! Efendim geçen gün uzun süredir giymediğim bir çift ayakkabının evimin bir köşesinde varlığını sürdürdüğünü fark ettim. Tamamen unutmuşum. "Ulan güzel ayakkabılarmış bunlar, neden giymiyorum" diye bir iç hesaplaşma yaptım ve ilk fırsatta onlardan faydalanacağıma dair önemli bir karar aldım. O gün geldi çattı. O günün önemini uzun zamandır ilk kez karşı cinsten biriyle yemeğe çıkmak olarak tanımlayabiliriz. Mum ışığı, şarap, mönüden adını okuyamadığım ve ne olduğuna dair az fikrim olan yemek seçmek, uzun uzun bakışmak ve mükemmel erkeği oynama çabalarının olduğu bir ortamdan söz ediyorum. Geceye ben ve ayakkabılarım şeklinde katıldığımı söylemeliyim. Ben ve pantolonum veya gömleğim değil, ben ve ayakkabılarım! Meğer unutmuşum. Bu ayakkabılar giydikten ve yürümeye başladıktan on dakika sonra ses çıkarmaya başlıyormuş. Caaaark cork! Arada bir curk yaptığı da oluyor . Adım atmadığınızda sorun yok ama. Gelin görün ki öyle bir gece ki bir hayli yürümek zorunda kaldık. Vahşi bir trafik ve durmayan veya dolu olan taksiler gecesi! Caaaark cork, caaaark cork, caaaark cork. Nefis değil mi? Kulaklarımdan öz güven fışkırması için geçerli bir neden daha! Restorana geldik. Yerimize geçinceye kadar bir hayli gürültü çıkardığımı söyleyebilirim. Masaya oturduk, bu sefer de heyecan ve eziklikten sol bacağıma tik vurdu ve gene ayakkabının ses çıkarmasını sağlayan istem dışı hareketler yapmaya başladım. Sonra toparladım ama. Bu, bir kıza iki kişinin yazması gibi de mütalaa edilebilir. Ayakkabım benden daha girişken, daha sosyal ve fena halde rol çalıyor! Tabii mum ışığı, güzel şarap yalan oldu. "Bitse de gitsek" oldum. Tüm inancımı yitirdim. Ve dönüş yolunu düşünmeye başladım doğal olarak. Allah'tan kapıda taksi vardı da ayakkabılar ısınıncaya kadar sessiz sedasız yirmi metre yürümeyi başardım. Evet, berbat bir geceydi. Ve bilim adamlarını göreve çağırıyorum. Sosyal yaşantımın esenliği için ciddi çözümler bulmalarını istiyorum. Ayakkabılar mı? Kapıcının oğluna verdim. Şimdi onun sosyal yaşamı yerle bir olmak üzere.
|