Türkiye'de madencilik ve Diyarbakır'ın madencilik sektöründeki yeri panelindeyiz. Diyarbakır Sanayici ve İş İnsanları Derneği Başkanı Burç Baysal "madenleri siyaset üstü değer olarak ele alarak, çevreyi gözeten yeni zenginlik alanlarına dönüştürme fırsatına işaret ediyor.
Şahismail Bedirhanoğlu, Diyarbakır'ın madenciliği uzmanlık boyutunda tartışmasının, yakın gelecekte ekonomideki dönüşümlerin habercisi olduğunu söylüyor. Belediye Başkanı Gültan Kışanak'ın görüşü, maden konusunda yerel yönetimlerin daha fazla belirleyici rol üstlenmesi gerektiği yönünde...
Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy, bölgenin maden kaynağı ve ihracatı üzerinden yaptığı verilere dayalı analiziyle şu sonucu çıkarıyordu: Diyarbakır, maden potansiyellerine erişme yolunda eşgüdümlü adımlar atmayı sürdürmeli ki yerel ekonomide kalıcı büyüme sağlanabilsin.
Panelin konusu "yerin altında ne var?" olunca konuşmacıların yeni maden yasasına dair bilinmezlikleri daha teknik boyutta bir tartışmayı beraberinde getirdi. Ancak yerin altında hayat ve gelecek olduğu kesin. Sorun, bunu yeryüzü zenginliğine dönüştürme süratimizin düşüklüğü aslında.
Dünyada 12 bin 500 yıllık kaç kent var? Sayısı çok azdır. Sırlar ve Surlar Şehri Diyarbakır, bunlardan biri. Ülke ihracat deseni içinde kent madenlerinin yeri çok gerilerde ama ben bunu fırsat olarak görüyorum.
Çünkü madencisinden yöneticisine dek insanlarımız günün sorunlarına fazla takılıp kaldıklarını fark ettiler nihayet... Dünyayı bilen ve gelişmeleri gözlemleyen işadamı, bürokrat, yerel yönetim dahil paydaşları, hayati sorular sormaya başladı bile.
Yerin altında sadece "maden" yok. Gelecek yüzyıllar var. Kaldı ki su dahil her şey aslında yerin altındaki maden ve dünya dahi yetmeyecek ki, derin uzay madenciliği şirketleri kurulmaya başlandı. Diyarbakır da nihayet madeni konuşmaya başladı ve bu beni yarına dair umutlandırıyor.