Genel Sekreter Gürsel Tekin'in yaptığı açıklamaya göre CHP, ünlü reklamcı Ali Taran ile anlaşmış. Muhafazakâr partililer "İşimiz reklama kaldı" diye yakınırken, çağa ayak uydurmaktan yana olanlar sevinmiştir.
2002'dan sonra yapılan her seçimde Ali Taran'ın adı geçer. Hatta 2007'de AK Parti'nin kampanyasını yapacağı dedikodusu bile çıkmıştı.
Ali Taran'ın adı niye böyle hep hatırlanıyor? Çünkü işadamı Cem Uzan, 2002'de Genç Parti adıyla bir parti kurarak seçimlere katılmış, kampanyasını da Ali Taran yapmıştı.
Maltepe'de yapılan bir mitingi ben de izlemiştim: Önce halka pilav üstü döner dağıtıldı. Ardından sahneye ses sanatçıları çıktı. As solist İbrahim Tatlıses idi.
En sonunda beyaz gömleğiyle Cem Uzan geldi. Ecevitlere, Yılmazlara, "Açın Türkiye'nin önünü" diye bağırdı.
Ama asıl önemlisi, kısacık konuşmasında sadece iki mesaja yer vermesiydi: 1) "Ders kitapları bedava olacak" (ki bunu daha sonra AK Parti gerçekleştirdi)... 2) "Mazot bir lira olacak"...
Sonuç: Çiçeği burnunda Genç Parti'nin oyu yüzde 7.25 oldu. Meclis'e giremedi ama parti yardımına hak kazandı. Milliyetçilik ve popülizm gazıyla kazandığı oylar, MHP'nin Meclis dışında kalmasına yol açtı.
İşte o zamandan beri her seçimde Ali Taran'ın ismi geçer. Bir partiyi sıfırdan yedi puana çıkarması, birçok siyasetçinin ağzını sulandırır. Ne var ki özel yaşamındaki bazı sorunların etkisiyle olsa gerek, Ali Taran son yıllarda eski formunda değildi.
Ama geçen pazar, üç rakip ajansa karşı, CHP yönetimine sunum yapmasına bakılırsa, belli ki dönüş yapmak istiyor.
O istemesine istiyor da, CHP'yi nasıl pazarlayacağını gerçekten çok merak ediyorum:
Çünkü elinde siyasi ideolojisi belirsiz, başarıyı çoktan unutmuş, kafayı Tayyip Erdoğan'a takmış, proaktif olmak yerine sürekli reaktif siyaset yapan bir "ürün" var.
Doların yükselmesi ve işsizliğin bir miktar artması yüzünden AK Parti oylarında hafif bir düşüş olabilir. Ama o kadar. Ali Taran, 2011 seçimlerinde ancak yüzde 25.9 alabilen CHP'yi zıplatacak oyu, bakalım nereden bulacak?