Sorunlarımızı çoğu kez slogan düzeyinde konuşuyoruz.
Sıra bir türlü somut önerilere gelmiyor. Başkanlık Sistemi atışmalarında da durum aynı... "Atışma" diyorum, çünkü bu yaptığımız "tartışma" değil. Rakip tribünlerin birbirine "saydırması" gibi, Başkanlık taraftarları ve karşıtları slogan üretiyor: "Başkanlık Türkiye'yi uçurur"...
"Hayır, Başkanlık padişahlık getirir."
Başkanlığı siyaset bilimi kitaplarında yazdığı gibi kurgularsak padişahlık filan gelmez... Öte yandan hiçbir siyasi sistem, tek başına iyi yönetimin ve ekonomik gelişmenin garantisi değildir. Eğer olsaydı, bütün gelişmiş ülkeler aynı sistemle yönetilirdi.
O halde slogan atmak yerine somut önerileri konuşmak gerekiyor. Şu anda elimizde böyle bir öneri var mı?
Var sayılır... Niye doğrudan "var" demiyorum da, "sayılır" diyerek belirsizleştiriyorum.
Çünkü eldeki öneri 2012'den kalma.
Hatırlarsınız, Meclis'te dört partiden oluşan Anayasa Uzlaşma Komisyonu kurulmuştu... Bu komisyonun çalışmaları devam ederken, AK Parti bir Başkanlık Sistemi Önerisi getirmişti.
Peki, sadece dört ay sonra, 7 Haziran'da yapılacak genel seçimlerin ardından, AK Parti'nin Meclis'e getirmesi beklenen Başkanlık teklifi, 2012'dekinin aynısı mı olacak?
Bilmiyoruz. Belki de bazı önemli noktalarını değiştirecek, belki eskisini olduğu gibi Meclis'e sunacak. İşte bu yüzden "öneri var" yerine "var sayılır" diyorum.
Seçimlerin yenilenmesi
Geçen cuma bu önerinin "Başkanlık Kararnamesi" bölümünden söz etmiştim. Bugün de başka bir yönünü ele alalım: Şartlar erken seçimi gerektirdiğinde ne olacak?
Öneri bu konuda şöyle diyor:
"Türkiye Büyük Millet Meclisi veya Başkan tek başına, her iki organın seçimlerinin birlikte yenilenmesine karar verebilir.
Başkanın ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde, Başkan bir defa daha aday olabilir." (Madde 28/1)
"Bu şekilde seçilen Meclis ve Başkanın görev süreleri de beş yıldır." (Madde 28/3) Gelin şöyle bir senaryo kuralım:
Beş yıl görev yapan Başkan, başarılı olduğu için halk tarafından tekrar (5 yıl daha) seçildi... İkinci döneminin dördüncü yılında, hizmete devam etmeyi düşünmeye başladı... Bu amaçla içinden çıktığı çoğunluk partisiyle anlaştı... Böylece Meclis seçimlerin yenilenmesine karar verdi... Ve sonuçta Başkan tekrar seçildi!
Bu durumda, "5 artı 5 eşittir 10 yıl" yerine, senaryodaki hayali Başkanımız, "5 artı 4 artı 5 eşittir 14 yıl" görevde kalmış olmayacak mı?
Kriterimiz hangisi?
Denebilir ki "Başkan başarılıysa neden olmasın?" İyi de bir sistem böyle kurulmaz ki! Bir kere yol açıldı mı, fırsatçı ve hırslı Başkanlar bir punduna getirip 14 görev yapmaya başlar.
Tarih bunun örnekleriyle dolu.
Mesela savaş ihtimali olduğunda, halkın istikrardan yana oy verdiğini biliyoruz.
Öte yandan ABD'de, Başkan ne kadar başarılı olursa olsun, 4 artı 4 eşittir 8 yılı aşamıyor. Çünkü Kongre'yi feshedip seçimleri yenileme yetkisi bulunmuyor.
Gördüğünüz gibi Başkanlıkla ilgili tartışmamız gereken gayet somut konular var. Ancak biz buna yanaşmıyoruz.
Niye böyle davrandığımızı bilmiyorum.
Zor geliyor herhalde.