Türkiye'nin önünde gayet ciddi bir siyasi ideoloji sorunu duruyor: Resmi ideoloji ne olacak? Resmi ideolojinin esası, halen yürürlükte olan 1982 Anayasası'nın Başlangıç bölümünde yer alıyor.
Bu satırları yazarken o Başlangıç kısmını tekrar okudum. Meğer yer yer aklımdan çıkmış: Muazzam bir hamaset metni!
Metindeki sıfat ve mecazları ayıklamaya çalıştığımızda, karşımıza şu kavramlar çıkıyor:
Türk milleti... Türk vatanı... Türk devleti... Atatürk milliyetçiliği... Atatürk inkılap ve ilkeleri... Millet iradesi... Hürriyetçi demokrasi... Hukuk düzeni... Kuvvetler ayrımı... Türk milli menfaatleri... Laiklik... Eşitlik... Sosyal adalet...
Bu bölüme baktığımızda, Türkiye'nin niye bir Kürt Sorunu olduğu gayet iyi anlaşılıyor: 'Başlangıç'taki zihniyetle yönetilen bir ülkede, "Ben başka bir millettenim" dediğiniz an, kavga çıkar!
Resmi ideoloji şu anda belirsizlik içinde: Sadece Kürt Sorunu yüzünden değil elbette. Cumhuriyetin kuruluşundan beri baskılanan İslamcı düşünce bugün iktidarda... Resmi ideolojiyi 1923'ten beri ayakta tutan kurum olan Askeriye ise kenara çekilmiş durumda.
Şimdi soru şu: Buradan nereye gidilecek?
Örneğin milli bayramlarda Atatürklü, bayraklı yürüyüşler yapılmayacaksa; ne yapılacak? Öğrenciler 10 Kasımlarda, "Atam sen kalk, ben yatam" demek yerine ne diyecek? Yoksa 10 Kasım törenleri kaldırılacak mı?
Peki, bunların yerine ne konacak? Madem yeni iktidar İslami bir toplum arzu ediyor. Bu toplumun simgeleri nasıl olacak?
Eski resmi ideoloji, yurttaşların önüne, "çağdaş medeniyet seviyesine ulaşmak" gibi bir hedef koymuştu. Batı'yı ulaşılması gereken bir hedef olarak görmeyen yeni ideolojinin sloganı acaba nasıl olacak?
Ulusalcı ideolojinin ötekisi Kürtlerdi... Kendini Sünnilikle tanımlayan İslami resmi ideolojinin karşısında kim yer alacak? Aleviler mi?
Adını koymadan, tanımını yapmadan aslında hep bu konuyu konuşuyoruz. Tartışmaya da devam edeceğiz. Hele Yeni Anayasa gündeme geldiğinde...
Kıyamet "resmen" kopacak! (Korkmayın, mecazi anlamda diyorum.)