Çözüm Süreci üzerine yaptığı araştırmayı yeni bitiren siyaset bilimci Prof. Hakan Yılmaz şöyle demişti:
"Kürt kesimi sürece büyük duygusal ve siyasal yatırım yaptı.
Süreç başarısızlığa uğradığı takdirde, yoğun bir hayal kırıklığı ve umutsuzluk oluşacak...
Bunun sonucunda bazı Kürt aktörler çok daha radikal alternatiflere yönelebilir." (Bakınız: 18 Eylül tarihli "Hayal Kırıklığı Kaos Getirebilir" başlıklı yazım.) Dün, "Kaos lobisi devrede" diye bir manşet görünce, gayri ihtiyari yüzümü buruşturdum. Niye kendimizi kandırıyoruz?
Ne lobisi?
Perşembenin gelişi çarşambadan belli: Prof.
Yılmaz'ın "aman dikkat" dediği psikolojik atmosfere doğru ilerliyoruz işte...
Bir de şu var: Bu alandaki strateji belirlenirken, sanırım Kobani'nin düşeceği tahmin ediliyordu.
Peki ya IŞİD püskürtülürse?
Ya Kobani ayakta kalırsa?
Ankara hiç istemediği gerçeklerle karşı karşıya kalacak: Güney sınırında devletleşme potansiyeline sahip üç "Kürt/ PKK/ PYD" kantonu (Kobani, Cezire ve Afrin)... Yara almış bir Çözüm Süreci...
Güvenini yitirmiş bir Kürt siyaseti...