21 Haziran Zonguldak'ın Düşman İşgalinden Kurtuluşu'nun 103'üncü yıl dönümü nedeniyle ilk tören Zonguldak Valiliği önünde düzenlendi. Ardından taşkömürünü bulan Uzun Mehmet Anma Günü için Uzun Mehmet Anıtı'nda tören düzenlendi. Uzun Mehmet Anıtı önünde düzenlenen törende, TTK Genel Müdürlüğü, GMİS; Amelebirliği Başkanlığı ve Maden Mühendisleri Odası Uzun Mehmet anıtına çelenk sunumu gerçekleştirdiler. Çelenk sunumunun ardından saygı duruşunda bulunularak İstiklal Marşı okundu.
Uzun Mehmet'i anma programına, Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu, Zonguldak Vali yardımcısı Turgut Subaşı, Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem, Karadeniz Bölge Komutanı Tuğamiral Niyazi Uğur, Zonguldak İl Jandarma Komutanı kıdemli Albay Cezmi Yalınkılıç, İl Emniyet Müdürü Sinan Ergen, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, Genel Maden İşçileri Sendikası GMİS Genel Başkan yardımcısı İsa Mutlu, TTK Genel Müdürü Muharrem Kiraz, Zonguldak Orman Bölge Müdürü Faruk Bayraktaroğlu, Maden Mühendisleri Odası Başkanı Erdoğan Kaymakçı, Amelebirliği Başkanı Veli Köktürk, sivil toplum kuruluşları başkanları ve daire müdürleri katıldı.
HAVZAMIZ ÜLKEMİZİN VE ŞEHRİMİZİN KALKINMASINDA VE SANAYİLEŞMESİNDE ÖNEMLİ BİR GÖREVİ ÜSTLENMİŞTİR
TTK Genel Müdürü Muharrem Kiraz Uzun Mehmet'i anma etkinliği kapsamında yaptığı konuşmada, "Uzun Mehmet'in 8 Kasım 1829 yılında Ereğli'nin Köseağzı köyünün Neyren Deresi yatağında taşkömürünü bulması ve 1848 yılında havza sınırlarımızın belirlendiği 175 yıl öncesinden günümüze Taşkömürü, hem ülkenin hemde bölgenin kaderini etkilemiştir" diyerek şunları söyledi:
"Osmanlı'nın son dönemleri ve Cumhuriyetimizin ilk dönemlerinde sanayileşmenin en büyük lokomotifi olarak Zonguldak havzasındaki taşkömürü üretim faaliyetleri önemli bir istihdam kaynağı olurken demir-çelik üretiminin de temel girdisi olmuştur. Havzamız, ülkemizin ve şehrimizin kalkınmasında ve sanayileşmesinde yıllarca önemli bir görevi üstlenmiştir. Bu süreçte, gerek demir-çelik sektörü ihtiyacının büyük bir kısmını karşılamak ve gerekse enerji sektörüne katkı vererek bu sektörlerde dışa bağımlılığı azaltmak ve ayrıca bölge insanının havzada istihdamını sağlayarak bu bölgede var olan madencilik kültürünün devam ettirilmesini de sağlamak amacıyla Kurumumuz, karayolları ve demiryolları yapımından liman işletmesine, maden makineleri imalatından altyapı yatırımlarına kadar geniş bir yelpazede projeler gerçekleştirmiş ve salt taşkömürü üretim değeri ile sınırlı olmayan, devasa katma değerler yaratmıştır.
Türkiye Taşkömürü Kurumu, Ülkemizin kömür ithalini engelleyecek uluslararası herhangi bir kriz durumunda Kardemir-Erdemir ve İsdemir gibi demir-çelik fabrikalarının yüksek fırınlarında cevherin demire, demirin çeliğe dönüşmesini sağlayabilecek kurumdur. Ülkemiz Demir-Çelik sektörünün ithal yoluyla tedarik edilen koklaşabilir kömür ihtiyacının yerli kömürden üretilen kok kömürleriyle karşılanması, yerli üretimi ve bölgesel kalkınmaya destek vereceği gibi kok ve koklaşabilir kömür ithalatı nedeniyle oluşan cari açığı da azaltmaktadır.
Ülkemizin çıkartılacak her bir ton fazla kömüre ihtiyacı olduğu bilinç ve şuuruyla, bilgi ve deneyimiyle yeraltı kömür madenciliğini geliştiren kurumumuz, stratejik öneme sahip taşkömürü rezervlerini uygun ve güvenli yöntemlerle, çevresel etkileri de dikkate alarak ülke ekonomisine kazandırmaya devam etmektedir. Sözlerime son verirken, burada toplanmamızın vesilesi Uzun Mehmet başta olmak üzere havzanın bu günlere gelmesinde emeği geçenleri şükran ve minnetle anar, aramızdan ayrılanlara Allah'tan rahmet dilerim"