Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Devrek ilçesinde ziyaretler gerçekleştirerek AK Parti'nin Belediye Başkan Adayı Özcan Ulupınar'a destek istedi.
Bakan Mehmet Özhaseki, Devrek Öğretmenevi'nde gerçekleştirilen toplantıya katıldı. Bakan Özhaseki'ye AK Parti Zonguldak Milletvekilleri Muammer Avcı, Ahmet Çolakoğlu, İl Başkanı Mustafa Çağlayan, Merkez İlçe Başkanı Hüseyin Yıldız, Çaydeğirmeni Belediye Başkanı Satılmış Gebeş, Devrek Belediye Başkan Adayı Özcan Ulupınar ve STK Temsilcileri katıldı.
Açılış konuşmasını yapan Özcan Ulupınar, Bakan Özhaseki'ye: "Sayın Bakanım siz Bakan olunca ben belediye başkan adayı olmaya karar verdim" dedi.
Özcan Ulupınar'ın açılış konuşması şöyle: "Sayın Bakanım, Cumhurbaşkanımızın kardeşi burada askerlik yaptı. Devrek'i bilir, çok da gelir. Kamu yatırımlarını burada ilk tamamlayan bölge Devrek'ti. Ama son zamanda Devrek çok kan kaybetti, geriye gitti. Hükümetle uyum içinde çalışmayan bir belediye başkanı göreve geldi. Şu anda Devrek'te çok ciddi problemler var. Biz bu işi 30'lu yaşlarda yaptık. 16 proje yapacağız dedik. Rabb'im nasip etti, 86 proje yaptık. Şimdi bu tecrübeyle çok daha fazlasını yapacağız. Devrek'te maalesef büyük bir altyapı problemi var. Devrek'te TOKİ konutları konusunda biraz eksik kaldık. Bizim projelerimiz arasında da var. Maalesef belediyenin bir hizmet binası yok. Bina depreme karşı dayanıksız olduğu için yıkım kararı alındı. Mevcut irade onu dahi yıkamadı. Bizim 'Bastoncular Çarşısı' projemiz var. Büyük bir 'mesire alanı' projemiz var. 'Kültür merkezi' projemiz var. GES ve HES projelerimiz var. 'Su şişeleme tesisi', 'geri dönüşüm tesisi' projelerimiz var. Kayseri'ye geldim, beraber dolaştık, sizin orada yaptıklarınızı gördükten sonra bizim de burada bunları yapmamız son derece mümkün. Adeta ustalık dönemi, inşallah biz de Devrek'imize çok daha güzel eserler yapacağız. Burası 120 yıllık bir belediye, üç bin yıllık geçmişi var. Cumhurbaşkanımız buraya Zonguldak'a geldiği zaman; ramazan öncesi belediye başkanımızın makamında Devrek cevizli kömeci, simidi, köy ekmeği, kabaklı böreği, Devrek bastonu, tamamen Devrek'e yöresel ürünleri. Bunları da inşallah yaşatmakla ilgili projelerimiz var. Siz orada, biz burada inşallah el ele veririz, vekillerimizle beraber biz şehrimize güzel hizmetler yaparız. Allah'ım mahcup etmesin. Rabbim hayırlı hizmetler yapmayı nasip etsin. Sizlere tekrar teşekkür ediyoruz."
"CUMHURBAŞKANIMIZIN KARDEŞİ DEVREK'İ İYİ BİLİR"
İlçemizde bizim bir heyelan oldu. Heyelan zedeler var aramızda. Onların da konukları biraz gecikti. İnşallah bu dönemde onları da hızlandıracağız. Orada alan daraltılması çalışmaları var. Geçtiğimiz günlerde AFAD'a gittik. Bunlarla ilgili de AFAD Başkanımız talimat verdi. Hastanemize bir ek bina yapılacak, kapasite artacak. Bununla ilgili çalışmalarımız var. İnanın "insanların en hayırlısı insanlara faydası dokunandır" düsturu ile hareket ediyoruz. "Halka hizmet, hakka hizmet", şiarıyla hareket ediyoruz. Devrek halkı yanımızda. AK Parti kurulduğundan bu yana, bütün seçimlerde AK Parti en yüksek oyu buradan aldı. Bu bizim için bir karne. Biz de bu karneyle gittik. Sayın Cumhurbaşkanımıza, Başbakanımızla o zaman bakanlarımıza hiç boş dönmedik. Öğretmenevi'nden tutun Adliyesine, huzurevinden stadına, şehir pazar yerine, itfaiyesinden, fen lisesine, üniversitesine, yurtlarına tüm kamu kurumlarına, jandarma, askerlik şubesi, hepsini tamamladık"
"ÖZCAN ULUPINAR'I SİZLERE EMANET EDİYORUM"
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki de konuşmasında "Çok değerli kardeşlerim, hepinizi saygı ve hürmetle selâmlıyorum. Hepiniz hoş geldiniz. Eskiden derlerdi ki 'dost köyüne bahanesiz gidilmez'. Bir bahane olmadan da dost köyüne kolay kolay varılmıyor. Tabi ben tüm Türkiye'yi vazifem icabı geziyorum" diyerek şunları söyledi:
"Bizim bakanlığımız üç ayrı iştigal alanından oluşuyor: bir tarafta çevre var, önemli, bir tarafta şehircilik var, bir de iklim değişikliğin getirdiği belâlar var. O yüzden her şehre gidiyoruz. Bir de 6 Şubat'ta içimizi yakan bir deprem oldu. Depremden dolayı o bölgedeki illerimize sık sık gidiyoruz. Bazı şehirlerimize gelmekte ihmalkârlık gösteriyorduk fakat seçim vesilesiyle şimdi biraz derdimizi anlatıyoruz, meramımızı söylüyoruz, biraz da sevdiğimiz insanlara destek olsun diye beldelerine gelerek bir selâm veriyoruz. Özcan Bey ile biz yıllar öncesinden tanışırız, parti yönetimlerinde beraber olduk, çalışkanlığını, dürüstlüğünü , gayretini o zaman gördüm. En azından buraya gelmişken bir selâm verip, beş on dakika da olsa hasbihal edelim dedik.
Bütün seçimler önemlidir fakat yerel seçimlerin şöyle bir önemi de vardır: siz orada kendi geleceğinizi seçecek insanı da seçersiniz. Yani çocuklarınızı büyüteceğiniz, yaşayacağınız ortamı bize hazırlayacak olan insanı seçersiniz. "Şehirlerin geleceği o şehirdeki yerel yöneticilerin ufuklarıyla doğru orantılıdır." Eğer oradaki yerel yönetici, başta belediye başkanını kastediyoruz, dürüst birisi ise, çalışkan birisi ise, gece gündüz demeden toplum için uğraşıyorsa gerçekten Allah rızası için bunu yapıyorsa, Cenabı Allah onun elinden tutuyor, yardım ediyor. Değilse, niyet bozuksa, her şeyi eline yüzüne bulaştırıyor. O zaman da bunun eziyetini bizler çekiyoruz. Biz geleceğimizi oyluyoruz, o yüzden bildiğimiz doğruları söylemeye gayret ediyoruz.
Değerli arkadaşlar, haliyle Türkiye'nin bir çok zorluğu var, bulunduğumuz coğrafya böyle bir coğrafya. En büyük sorunların başında deprem ve sel geliyor. Hepimiz bilelim ki şuanda bile yer altında hâlâ daha kırılmamış, nerde ne zaman hangi şiddette kırılacağını bilmediğimi 500'e yakın fay hattı var. Türkiye bir deprem ülkesi, son 100 yılda 6 üzerinde şiddette yıkıcı deprem sayısı 231, denizlerimizde ve karada meydana gelen. Ölen insan sayımız 130 bin. Bizim şehirlerimizi muntazam yapmamız lazım, evlerimizi dirençli yapmamız lazım, evlerimizi rastgele yapmamamız lazım. 6 Şubat'taki depremde 680 bin evimiz yıkıldı, 170 bin de iş yeri. Tam 18 ilimiz etkilendi, 14 milyon insanımız zarar gördü. 1000 yıllık Anadolu medeniyetimizde başımıza gelen en büyük felâket buydu. Bundan daha büyük bir felâket de Moğol İstilâsı dahil karşılaşmadık. 53.500 kardeşimizi de toprağa verdik. Zarar 100 milyar doların üzerinde. Ama çok şükür bunu Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, bizler de yol arkadaşları olarak hep beraber, adeta asrın dayanışmasına çevirdik.
Gece gündüz çalışıyoruz, şuan 300 binden fazla ev yapılıyor. Köy evlerini çelikten yapıyoruz. Şehirlerin merkezlerini, alt yapılarını yapıyoruz, 75-76 bin evi geçen hafta vatandaşlarımıza teslim ettik. Her ay 10-15 bin evi bitirip teslim edeceğiz. Orada bazen kurada çıkmayan vatandaşlarımız hüzünlendiğinde diyorum ki "merak etmeyin, bu ay çıkmadıysa bir sonrakinde çıkar." Ama emin olun bütün depremzede kardeşlerimiz, sokakta kalanlar evlerine geçinceye kadar oradayız, çalışmaya devam edeceğiz. O günlerde oraya gelen yabancı misyon şefleri dediler ki: "bu depremin dörtte biri bizde olsaydı biz altından kalkamazdık" dediler. Amerika'da bir kaç sene önce kasırga olmuştu, devlet hâlâ daha o bölgeye gitmemiş, vatandaş isyan ediyor protestoda bulunuyordu. Çok şükür bizler ilk günden itibaren oradaydık. Deprem olduğunda ben genel başkan yardımcısıydım, belediyelerden sorumluydum, 1390 belediye var Türkiye'de, 810 tanesi Ak Partili, bütün belediye başkanlarımızı oraya gönderdik. Sonra biz de gittik, çalışıyoruz, inşallah oradaki kardeşlerimizin bütün haklarını vereceğiz. Şuan 1000'den fazla şantiyemiz var, 110 bin kişilik bir işçi ordusuyla evleri yapıyoruz, 4333 tane köyde çelikten köy evi yapıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın da talimatı, çelikten evler yapıyoruz ve bunları teslim edeceğiz.
Biz böyle gayret ederken gece gündüz, kenardan durup laf atanlar var ya, onlar daha ağır geliyor. Çalışmak yormuyor. Çalıştıkça, karşınızdaki insan mutlu oluyor, size dua ediyor ya, dünyalar sizin oluyor. Ana Muhalefetin genel başkanı çıkmış geçenlerde "deprem karnesini açıklıyor hükümetin, sıfır sıfır sıfır" ne diyor ya bu adam dedim. Geçen yine bir tanesi çıkmış "kime verdiler bu evleri, herhalde akrabalarına verdiler" diyor. Allah ıslah etsin sizi, ne olur şu zehirli dilinizi çekin.
Beyfendilerin oradaki çalışmalar bile zorlarına gidiyor, bir genel başkan yardımcısı diyor ki: "Bu hükümet var ya depremin altında kalır merak etme" diyor. Ya ne biçim insansınız, daha birinci gün, enkaz altından insanları kurtarmaya çalışıyoruz, hâlâ daha siyaset derdindeler, ne olur şu kirli dilinizi bir çekin ya. Hadi gelin gezdireyim diyorum kimse gelmiyor, 1000 tane şantiye gezdireceğim diyorum, gelen giden yok arkadaşlar. Nasrettin Hocaya demişler ki "adam olmanın yolu nedir", "kulaktır" evladım demiş. Hocam demişler ne alakası var demişler, olmaz olur mu demiş, karşınızdaki bir şey söylediğinde can kulağıyla dinleyeceksiniz ki adam ne diyor anlayacaksınız. İkincisi de ağzınızdan çıkanı kulağınız duyacak ki adam olasınız. Allah bunlara kulak versin.
Biz hizmet siyasetinin peşindeyiz. Bıraktığınız eserler sizi ayakta tutar. Belediye binası zaten çökmek üzereymiş, yapılır bunlar arkadaşlara, zor değil. Ya siz bakansınız, Türkiye'ye ilan ediyorsunuz, kentsel dönüşüm yapmak isteyen varsa gelsin A, B, C partili kim gelirse gelsin, kapı açık hadi buyurun, gelmiyor karşı taraf. Böyle bir anlayışla iş yapabilmek mümkün mü?
Belediye başkanlarımızın bütün dünyasının o belde olması lazım, yoksa hiç aday olmasın. İşi gücü Devrek ise Devrek, İstanbul ise İstanbul, Zonguldak ise Zonguldak olmalı. Gözü başka yerde olmayacak. Benim anlayamadığım bir şey daha çıktı, ben 20 küsur sene belediye başkanlığı yapmış bir insanım. Şunu şunu yapacağım derdim, vatandaş çıkar oy verirdi. Şimdi başka yeni bir şey çıktı: algı belediyeciliği, yapmıyor ama yapıyormuş gibi gösteriyor, adam tatilde, iş başındaymış gibi gösteriyorlar. Geçen seneki İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin kentsel dönüşüm için ayırdıkları para 485 milyon, algı operasyonları için ayırılan para 900 milyon civarında. Sosyal medya ordusuyla, trollerle adam oturuyor, alkışlıyorlar, yatıyorlar alkışlıyorlar, kalkıyorlar alkışlıyorlar, sövün diyorlar sövüyorlar. Ben bunu ilk defa görüyorum Türkiye'de. Ama gerçek belediyecilik ayrı bir şey. Gerçek belediyeciliğin temelinde hizmet var. Sizlerde burada hizmet devam etsin isterseniz, sizin için çırpınan zaten evladınız, beni de fahri bir hemşehirli gibi kabul edin, Devrek'imiz için biz Allah'ın izniyle çok hizmet yaparız, hiç merak etmeyin. Seçimlerimiz hayırlı olsun. Özcan Bey'i size teslim ediyorum, sizleri de Allah'a emanet ediyorum"
Yapılan konuşmaların ardından Devrek Belediye Başkan adayı Ulupınar, Bakan Özhaseki'ye Devrek Bastonu, cevizli kömeç, beyaz baklava, manda yoğurdu takdim etti.